Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son tahminler, Türkiye genelinde havanın parçalı, yer yer çok bulutlu olacağını, ancak yurdun çeşitli bölgelerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların etkili olacağını gösteriyor. Özellikle Trakya kesimi, İç Anadolu’nun doğu illeri, Çanakkale, Tokat çevreleri ve İstanbul’un batı ilçeleri için yağış uyarısı yapıldı. Bu lokal yağışlar, tarımsal faaliyetler için umut verici olsa da, ani su baskınları riskini de beraberinde getiriyor.
Yağışların etkili olduğu bölgelerde hava sıcaklıklarında 2 ila 4 derecelik bir düşüş beklenirken, ülkenin geri kalanında termometreler mevsim normallerinde seyredecek. Bu gelişme neden önemli? Türkiye, sonbahar sonunda değişken hava koşullarıyla karşı karşıya kalıyor. Aynı gün içinde hem Marmara ve Batı Karadeniz’de pus ve sis nedeniyle ulaşım aksaklıkları beklenirken, hem de doğu ve iç bölgelerde sağanak yağışlar görülecek. Bu meteorolojik dengesizlik, iklim krizinin tetiklediği ani hava değişimlerinin tipik bir örneği olarak karşımıza çıkıyor ve vatandaşların gün içinde farklı hava koşullarına karşı hazırlıklı olmasını gerektiriyor.
Yağışlar bölgesel olarak farklılık gösterecek: İstanbul alarmda
MGM verilerine göre, yağışlı hava sisteminin etkisi altına giren bölgeler oldukça dağınık bir coğrafyayı kapsıyor. Yağışların en belirgin hissedileceği yerler arasında Trakya kesimi (Edirne, Kırklareli), İstanbul’un batı ilçeleri ve Çanakkale bulunuyor. Bu bölgelerde beklenen sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, özellikle sabah saatlerinde trafiği olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. İstanbul’da Avrupa Yakası’nın batı mahallelerinde yaşayan vatandaşların işe gidiş geliş saatlerinde yaşanabilecek yoğun yağışlara karşı tedbirli olmaları gerekiyor.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Öte yandan, İç Anadolu’nun doğu illeri (Sivas, Kayseri çevresi) ve Karadeniz Bölgesi’nde ise Tokat merkezli olmak üzere bölgesel yağışlar bekleniyor. Gök gürültülü sağanaklar, özellikle yüksek rakımlı yerlerde yıldırım düşmesi riskini artırabilir. Yağış alan yerlerde beklenen 2 ila 4 derecelik düşüş, sıcaklıkların mevsim normallerine daha yakın seyretmesine neden olacak ve yazdan kalma günlerin sona erdiğini işaret edecektir. Bu düşüş, özellikle kronik rahatsızlıkları olan vatandaşlar için dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
TAVSİYE EDİLEN
Marmara ve İç Ege için pus ve sis uyarısı
Yağışlar kadar dikkat çeken bir diğer meteorolojik olay ise pus ve sis uyarısıdır. Marmara, İç Ege ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde sabah ve gece saatlerinde yer yer yoğun pus ve sis hadisesi bekleniyor. Geçmişte bu tür yoğun sis olayları, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında deniz trafiğini durdurmuş, kara yollarında ise zincirleme trafik kazalarına neden olmuştur.
Uzmanlar, özellikle sürücülerin takip mesafesini korumaları, hızlarını azaltmaları ve sis farlarını kullanmaları konusunda uyarıyor. Sis, görüş mesafesini ciddi oranda düşürdüğü için şehirler arası yollarda ve yüksek bölgelerde seyahat edenlerin hava tahminlerini düzenli olarak kontrol etmeleri gerekmektedir. Yoğun sis, aynı zamanda havaalanlarında da rötarlara ve uçuş iptallerine yol açma potansiyeli taşımaktadır.
Rüzgar durumu ve hava akımları
Rüzgâr, tahminlere göre genellikle güney yönlerden esecek, Marmara bölgesinde ise kuzey yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Güneyden esen rüzgârlar (Lodos), genellikle sıcak havayı taşısa da, bu kez yağışla birlikte geldiği için sıcaklıklarda büyük bir artışa neden olmayacaktır. Ancak, rüzgârın yön değiştirmesi ve farklı bölgelerde farklı hava akımlarının olması, meteorolojik sistemin kararsız ve değişken olduğunu gösterir. Bu kararsızlık, yerel hava olaylarının aniden gelişebileceği anlamına gelmektedir ve fırtına seviyesinde olmasa bile, rüzgârın etkisiyle ağaç devrilmeleri ve hafif hasarlar oluşabilir.
Türkiye’nin tarımsal geleceği ve su yönetimi açısından önemi
Bu bölgesel ve dağınık yağışlar, Türkiye’nin tarımsal üretimi ve su kaynakları yönetimi açısından kritik öneme sahiptir. İç Anadolu’nun doğusu gibi tahıl ambarı olarak bilinen bölgelerdeki yağışlar, toprak nemini artırarak kışlık ekimler için uygun koşullar yaratabilir. Ancak, yağışların sağanak ve gök gürültülü olması, toprağın suyu hızlıca emememesi nedeniyle yüzey akışını artırarak erozyona neden olma riskini taşımaktadır. Bu durum, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında su hasadını optimize edecek, baraj ve gölet doluluk oranlarını istikrarlı bir şekilde artıracak sürdürülebilir su yönetimi politikalarına olan ihtiyacını bir kez daha göstermektedir. Şehirlerin altyapılarının da ani yağışlara karşı daha dirençli hale getirilmesi, kentsel selleri önlemede kilit rol oynayacaktır.
Değerlendirme
MGM’nin günlük tahmini, Türkiye’nin bir geçiş dönemini yaşadığını ve hava koşullarının yerel riskler taşıdığını ortaya koymaktadır. Aynı gün içinde sisin neden olduğu ulaşım zorlukları ile sağanağın getirdiği sel ve heyelan riskinin bir arada yaşanması, iklim değişikliğinin günlük hayat üzerindeki karmaşık etkilerini simgelemektedir. Özellikle İstanbul ve Çanakkale gibi yoğun nüfuslu ve deniz trafiği açısından kritik bölgelerde sis ve sağanak uyarısı, belediyelerin ve acil durum ekiplerinin yüksek alarmda olmasını gerektirmektedir. Vatandaşların, hem hava sıcaklığındaki düşüşe karşı kişisel önlemlerini almaları hem de özellikle kara yollarında görüş mesafesine azami dikkat göstermeleri, güvenli bir gün geçirmek için büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)
