Filipinler’in orta kesimlerini yerle bir eden Kalmaegi Tayfunu’nun yol açtığı yıkımın bilançosu ağırlaştı. Ülkenin afet ajansından yapılan son açıklamaya göre, tayfunda hayatını kaybedenlerin sayısı 114’e yükseldi, halen 127 kişi ise kayıp olarak bildirildi. Tayfun, Filipinler’i terk ederek Güney Çin Denizi üzerinden Vietnam’a doğru ilerlerken gücünü yeniden kazanmaya başladı. Vietnam’da yetkililer, tarımsal faaliyetleri ve alçak kesimleri tehdit eden şiddetli yağışlar ve rüzgarlar nedeniyle yaklaşık 350 bin kişinin tahliye edilmesi için harekete geçti.

Bu gelişme neden önemliydi? Kalmaegi, yerel adıyla Tino, son bir ay içinde Filipinler’i vuran ikinci büyük felaket oldu; tayfun, kuzey Cebu’yu vuran 6,9 büyüklüğündeki yıkıcı depremden kısa bir süre sonra geldi. Bu ardışık felaketler, ülkenin dayanıklılığını ciddi şekilde zorladı ve afet hazırlık ile iyileştirme sistemlerinin sürdürülebilirliği konusunda endişeleri artırdı. Ayrıca tayfunun Vietnam’ın önemli kahve yetiştirme bölgelerine doğru ilerlemesi, hasat sezonu devam eden bu coğrafya için ciddi ekonomik risk taşıdı ve küresel emtia piyasalarını da etkileme potansiyeli yarattı. İklim değişikliğinin tetiklediği aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddetindeki artış, bu tür afetlerin artık bir norm haline geldiğini gösterdi.

Yıkımın boyutu ve kurtarma çalışmaları
Filipinler’in en çok etkilenen Cebu eyaletinde, sel sularının çekilmesiyle yıkımın boyutu daha net ortaya çıktı. Devrilmiş araçlar, moloz yığınları ve temelinden sökülmüş evlerle dolu sokaklar, felaketin şiddetini gözler önüne serdi. Tayfun Kalmaegi Salı günü ülkeyi vurmadan önce 200.000’den fazla kişi tahliye edilmişti. Tahliyeden dönen bazı vatandaşlar evlerinin tamamen yıkıldığını görürken, hayatta kalanlar evlerinden ve sokaklarından çamuru temizleyerek zorlu bir temizlik ve iyileştirme sürecine başladılar.

Sivil savunma üst düzey yetkilisi Raffy Alejandro, şu anki en büyük zorluğun “enkaz temizliği” olduğunu bildirdi. Alejandro, enkaz temizliğinin sadece kayıp kişileri tespit etmek veya güvenli bölgelere ulaşmış olabilecekleri bulmak için değil, aynı zamanda hayati yardım operasyonlarının ilerlemesine olanak sağlamak için de derhal yapılması gerektiğini belirtti.
Tavsiye Edilen Haberler
-

-

-

-
İklim DeğişikliğiAvrupa Parlamentosu, 2040 iklim hedefini belirledi
Tayfun Vietnam’a ilerliyor ve yeni fırtına endişesi

Filipinler’in izleme bölgesinden çıkarken Güney Çin Denizi üzerinde gücünü yeniden kazanan Tayfun Kalmaegi’nin, Vietnam’ın merkezi eyaletlerini vurması bekleniyordu. Vietnam’ın Gia Lai eyaletinde, yetkililer alçak kesimlerde su baskınları ve tarımsal faaliyetleri aksatabilecek şiddetli yağışlar konusunda uyardı ve yaklaşık 350 bin kişinin tahliyesini hızlandırdı. Tayfunun, hasat sezonunun sürdüğü önemli kahve yetiştirme bölgelerini doğrudan etkileme ihtimali, ülkenin tarım ihracatı için büyük bir tehdit oluşturdu.
Vietnam havacılık yetkilileri, Da Nang uluslararası havalimanı da dahil olmak üzere sekiz havalimanındaki operasyonların tayfundan etkilenme ihtimalinin yüksek olduğunu duyurdu. Yolcu güvenliğini sağlamak amacıyla havayolları ve yerel yönetimlere fırtınanın ilerleyişini yakından izleme çağrısı yapıldı.

Ayrıca, hava durumu tahmincilerinin Mindanao’nun doğusunda gelişmekte olan ve bir tayfuna dönüşebilecek yeni bir fırtınayı takip etmeleri, bölge için ilerleyen haftalarda olası yeni etkiler konusunda endişeleri artırdı. Kalmaegi, bu yıl Filipinler’i vuran 20. fırtına olarak kayıtlara geçmişti.
Türkiye’ye ve küresel iklim eylemine bağlantı
Kalmaegi Tayfunu’nun yol açtığı yıkım ve art arda yaşanan afetlerin bölge üzerindeki yıkıcı etkisi, küresel iklim krizinin şiddetlenen etkileşimlerini bir kez daha gösterdi. Pasifik ve Güneydoğu Asya ülkeleri, deniz suyu sıcaklıklarındaki artışın tetiklediği daha sık ve daha şiddetli tayfunlarla mücadele etmek zorunda kalmaktaydılar. Bu durum, Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve Akdeniz’de fırtına ve sel felaketlerinin sıklığının arttığı coğrafyalar için ciddi bir uyarı niteliği taşıdı.
Vietnam’daki kahve üretim bölgelerinin tayfundan etkilenme riski, Türkiye’de kahve fiyatları gibi küresel emtia piyasalarına bağımlı ürünlerin tedarik zinciri istikrarını da dolaylı olarak etkileyebilirdi. Bu afet zinciri, uluslararası toplumun karbon emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğine uyum (adaptasyon) çabalarına hız vermesi gerektiğini gösterdi. Türkiye’nin, afet risk yönetimi ve erken uyarı sistemleri konusunda bu deneyimlerden ders çıkarması, özellikle kıyı bölgelerinde ve deprem riski taşıyan alanlarda eşzamanlı afetlere karşı hazırlığını gözden geçirmesi hayati önem taşıdı.
İnsan dayanıklılığı ve artan riskler
Kalmaegi Tayfunu’nun Filipinler’de yarattığı insani trajedi, bir ay arayla depremle sarsılan bir toplumun dayanıklılığını test etti. Yüzlerce kayıp ve devasa enkaz yığınları, zorlu bir iyileştirme sürecinin başlangıcına işaret etti. Afet sonrası enkaz temizliği gibi temel lojistik zorluklar, yardım operasyonlarının etkinliğini belirleyen kritik faktörler oldu.
Tayfunun Vietnam’a yönelirken güç kazanması ve yeni bir fırtına tehdidinin belirginleşmesi ise, bu coğrafyalarda afetlerin artık tekil olaylar değil, sürekli bir risk döngüsü haline geldiğini gösterdi. Kahve gibi küresel ürünlerin geleceği üzerindeki tehdit, iklim krizinin sadece çevresel değil, aynı zamanda küresel ekonomik bir istikrarsızlık kaynağı olduğunu kesinleştirdi. Bu kriz, teknolojik çözümlerin yanı sıra, toplumsal hazırlık ve uluslararası iş birliğine ne kadar acil ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Kaynak: Reuters, Afet Ajansı, DZBB Radyosu, Vietnam Havacılık Yetkilileri









