Kimyasal kokteyl! Hava kirliliği sanılandan daha büyük tehdit olabilir

Yayın: 31 Mart 2025 15:35
Güncelleme: 31 Mart 2025 15:35

Ağır sanayi tesisleri ve petrokimya fabrikaları gibi kirletici kaynaklara yakın yaşayan insanlar, her gün farkında olmadan birçok tehlikeli kimyasalı soluyor. Geleneksel çevre düzenlemeleri, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini genellikle tek tek kimyasallar üzerinden değerlendiriyor. Ancak Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, birden fazla hava kirleticisine maruz kalmanın birleşik etkilerinin bugüne kadar hafife alındığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, farklı toksik hava kirleticilerinin insan sağlığı üzerindeki toplam etkilerini ölçmek için yeni bir yöntem geliştirdi ve bulgularını geçen hafta Environmental Health Perspectives dergisinde yayınladı. Çalışma, özellikle dezavantajlı toplulukların çok sayıda kimyasala maruz kaldığını ve bu durumun ciddi sağlık riskleri yarattığını gösteriyor.

Hava kirliliğinin gerçek etkileri görmezden geliniyor

Çevresel sağlık uzmanları ve düzenleyiciler, genellikle her bir kimyasalın sağlık üzerindeki etkilerini tek başına değerlendirerek risk hesaplamaları yapıyor. Ancak çalışmanın baş araştırmacılarından Keeve Nachman, bu yöntemin yetersiz olduğunu vurguluyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Nachman’a göre, gerçek dünyada insanlar tek tek kimyasallara değil, karmaşık bir hava kirletici karışımına maruz kalıyor. Bu yüzden, tek bir kimyasalın sağlık üzerindeki etkilerini ölçmek yerine, bu kimyasalların birlikte nasıl etkileşim gösterdiğini ve insan sağlığını toplamda nasıl tehdit ettiğini anlamak gerekiyor.

Çalışmaya katılan çevre mühendisi Peter DeCarlo, özellikle sanayi bölgelerinde yaşayan insanların her gün zehirli bir kimyasal kokteyline maruz kaldığını belirtiyor.

DeCarlo’nun açıklaması:

“Bu insanlar sadece bir kimyasalı değil, aynı anda onlarcasını soluyor. Ancak mevcut risk değerlendirme yöntemleri, bu birleşik maruziyetin etkilerini tam olarak ölçemediği için tehlikeler yeterince fark edilmiyor.”

Kirliliğin kümülatif sağlık etkileri daha geniş kapsamlı

Araştırmacılar, ABD’nin güneydoğusundaki Pensilvanya’da ağır sanayi tesislerinin bulunduğu bölgelerde hava kalitesini inceledi. Bu süreçte, mobil laboratuvarlarla gerçek zamanlı ölçümler yapılarak 32 farklı tehlikeli hava kirleticisinin varlığı tespit edildi.

Özellikle vinil klorür, formaldehit ve benzen gibi maddeler en tehlikeli kirleticiler arasında yer aldı. Bu kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkileri değerlendirildiğinde, sadece solunum yollarına değil, aynı zamanda nörolojik, gelişimsel ve üreme sağlığı gibi birçok farklı alana zarar verdiği görüldü.

EPA’nın mevcut risk değerlendirme sistemi, genellikle belirli bir kimyasalın yalnızca birincil sağlık etkilerine odaklanıyor. Örneğin, formaldehit genellikle solunum problemleriyle ilişkilendiriliyor. Ancak bu yeni çalışma, bu kimyasalın nörolojik sistem, üreme sağlığı ve diğer organlar üzerinde de ciddi etkileri olabileceğini ortaya koydu.

Nachman’ın açıklaması:

“Kimyasalları düzenlerken, insanların sadece tek bir maddeye maruz kaldığını varsayıyoruz. Oysa bu kimyasallar vücutta farklı sistemlerde birlikte hareket edebilir ve zararları katlanarak artabilir.”

Sanayi tesislerinin yakınındaki insanlar daha büyük risk altında

Araştırmacılar, sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan toplulukların çok daha büyük sağlık riskleriyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

Bu bölgelerdeki insanlar daha yüksek kansere yakalanma oranlarına, solunum hastalıklarına ve nörolojik rahatsızlıklara sahip. Ayrıca, hamile kadınlar için erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riski de artıyor.

Çalışmaya göre, hava kirliliğinin bu kadar büyük sağlık sorunlarına yol açmasının nedeni, tek tek kimyasalların değil, onların birleşik etkilerinin göz ardı edilmesi.

Peter DeCarlo’nun uyarısı:

“Sanayi tesislerinin gölgesinde yaşayan insanlar, EPA’nın tahminlerinden çok daha yüksek sağlık riskleriyle karşı karşıya. Çünkü bugüne kadar yapılan değerlendirmeler, gerçekte solunan kimyasal karışımın etkilerini tam olarak ölçemedi.”

Çevre politikaları ve endüstrinin yaklaşımı

Bu yeni araştırma, çevre düzenlemelerinin tartışmalı olduğu bir dönemde yayınlandı. Biden yönetimi, kimyasal maruziyetin toplam etkilerini daha iyi izleyebilmek için yeni düzenlemeler önerirken, Trump yönetimi döneminde bazı çevre koruma yasalarının geri alınması gündeme gelmişti.

Amerikan Kimya Konseyi (ACC) ise çalışmanın yöntemlerinin daha fazla test edilmesi gerektiğini savundu. ACC sözcüsü yaptığı açıklamada, “kümülatif risk değerlendirmelerinin bilimsel olarak daha sağlam yöntemlerle yapılması gerektiğini” belirtti.

EPA yetkilileri ise araştırma hakkında henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak çevre savunucuları, hükümetin hava kirliliğinin gerçek sağlık etkilerini hafife aldığını düşünüyor.

Çevre Bütünlüğü Projesi Yöneticisi Jen Duggan:

“EPA, yıllardır sanayi bölgelerinde yaşayan insanların maruz kaldığı tehlikeleri hafife aldı. Bu çalışma, düzenleyicilerin daha geniş kapsamlı sağlık değerlendirmeleri yapması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.”

Kümülatif etkiler daha iyi ölçülmeli

Bu yeni çalışma, hava kirliliğinin tek tek kimyasallarla değil, bunların birleşik etkileriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. İnsan sağlığına zarar veren kimyasallar genellikle bir arada bulunuyor ve vücutta etkileşime girerek çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açıyor.

Mevcut düzenleyici çerçevelerin, bu birleşik etkileri daha doğru değerlendirecek şekilde güncellenmesi gerekiyor. Bilim insanları, hükümetlerin ve çevre düzenleyicilerinin yeni yöntemleri benimseyerek halk sağlığını korumak için daha etkili önlemler alması gerektiğini vurguluyor.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×