Bilim insanları, 2024’te kaydedilen rekor sıcaklıkların ardından, dünya genelindeki mercan resiflerinin beşte dördünden fazlasının, okyanus sıcaklıklarının neden olduğu yıkıcı kitlesel beyazlama olayından etkilendiğini açıkladı. Bir zamanlar canlı renklerle süslenen resifler, bugün hayalet gibi soluk renklere bürünmüş durumda.
Mercan beyazlaması, su sıcaklığındaki anormallikler nedeniyle mercanların, dokularında simbiyotik olarak yaşayan renkli algleri dışarı atmasıyla meydana geliyor. Bu algler, mercanlara hayatta kalmaları için gerekli olan besin maddelerini sağlıyor. Algler olmadan mercanlar uzun süre yaşayamaz, bu da resif ekosisteminin çökmesine yol açabiliyor.
Uluslararası Mercan Resifi Girişimi ve ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yürütülen gözlemlere göre, 2023’te ilan edilen dördüncü küresel kitlesel beyazlama olayı, etkisini yavaşlatmak yerine daha da yaygın hale geldi. Mart 2025 itibarıyla, Hint Okyanusu’ndan Atlantik’e ve Pasifik’e kadar uzanan resif alanlarının %84’ü, beyazlamaya neden olan yoğun ısı stresine maruz kalmış durumda.

En sıcak yılın ardından gelen ekstrem ısı stresi
2024 yılı, sanayi öncesi dönemlere göre sıcaklığın 1,5°C’nin üzerine çıktığı ilk yıl olarak kayıtlara geçti ve bu, gezegen tarihinin en sıcak yılı oldu. Okyanus yüzey sıcaklıkları da rekor seviyelere ulaştı; bu durum daha önce kaydedilen deniz sıcak hava dalgalarının üç katına çıkmasına neden oldu.
Tavsiye Edilen Haberler
Karayipler’de çalışan deniz bilimcisi Melanie McField, “Sıcaklık stresinin büyüklüğü ve kapsamı şok edici” diyerek bazı dayanıklı olduğu düşünülen resiflerin dahi 2024’te kısmi ölümler yaşadığını ifade etti. McField ayrıca, “Beyazlama her zaman ürkütücüdür – sanki resiflerin üzerine sessiz bir kar yağışı inmiş gibi,” dedi.
1998, 2010 ve 2014-2017 yıllarındaki önceki kitlesel beyazlama olaylarında, sırasıyla dünya resiflerinin %21, %37 ve %68’i bu seviyede ısı stresine maruz kalmıştı. 2025’teki mevcut olay ise bu oranların da üzerine çıkarak tarihin en yaygın mercan beyazlaması olarak kayıtlara geçti.
El Nino, La Nina ve ısı dalgalarının rolü

Bilim insanları, küresel ısınmanın yanı sıra El Nino etkisinin de bu süreci hızlandırdığını belirtiyor. El Nino, ekvator boyunca ve Pasifik Okyanusu’nda olağanüstü yüksek sıcaklıklara neden olan iklim modeli olarak biliniyor. Aralık 2024’te gözlemlenen zayıf bir La Nina deseni, okyanus sıcaklıklarında geçici bir düşüş umudu yaratmıştı; ancak bu yalnızca üç ay sürdü ve beyazlama yeniden yayılmaya başladı.
NOAA Mercan Resifi Gözlem koordinatörü Derek Manzello, 2025 itibarıyla beyazlama seviyesinde ısı stresine maruz kalan ülke ve bölge sayısının 82’ye ulaştığını, son olarak Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine’nin de listeye eklendiğini belirtti.
Resif ölümleri: Etki ve belirsizlik
Bilim insanları, bu kitlesel beyazlamanın mercan resifleri üzerindeki küresel ölüm oranlarını net bir şekilde değerlendirebilmek için zamana ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Ancak Karayipler, Kızıldeniz ve Avustralya’daki Büyük Set Resifi gibi bölgelerde şimdiden yüksek oranda resif ölümü gözlemleniyor.
Bu gelişmeler, yalnızca deniz biyoçeşitliliği açısından değil, aynı zamanda kıyı toplulukları için de ciddi tehditler oluşturuyor. Mercan resifleri, milyonlarca insanın geçim kaynağı, kıyı koruması ve gıda güvenliği açısından hayati rol oynuyor.
Mercanlar için kritik eşik aşılıyor
2025’te tanık olduğumuz bu kitlesel beyazlama, insan faaliyetlerinin okyanus üzerindeki etkilerinin geldiği kritik noktayı ortaya koyuyor. Bilim insanları, resifleri kurtarmak için zamanın daraldığını vurgularken, küresel sera gazı emisyonlarının azaltılmasının, deniz koruma alanlarının genişletilmesinin ve sürdürülebilir deniz yönetiminin artık ertelenemez öncelikler olduğunu söylüyor.
Gezegenimizin su altı ormanları olarak bilinen mercanlar, sessizce çöküyor. Şimdi harekete geçme zamanı.









