5 Haziran Dünya Çevre Günü, 2025 yılında “Toprağımız, Geleceğimiz” temasıyla kutlanıyor. Bu yılın ana gündemi; toprak bozulması, çölleşme ve biyoçeşitliliğin kaybına karşı küresel mücadele. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından koordine edilen etkinliklerde, çevresel tahribatın durdurulması ve iklim krizine karşı sürdürülebilir çözümler öne çıkarılıyor.
Dünya genelinde çevre sorunlarına dikkat çekiliyor
1972’den bu yana her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü, dünya genelinde hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarını, şirketleri ve bireyleri çevre konusunda bilinçlenmeye ve harekete geçmeye teşvik ediyor. Bu yılki etkinliklerin ev sahibi ülke ise Suudi Arabistan oldu. Ülke, toprak rehabilitasyonu ve sürdürülebilir arazi yönetimi konularında uluslararası iş birliği çağrısı yapıyor.
Ana odak: Toprak kaybını durdurmak
UNEP verilerine göre, dünya genelinde tarım arazilerinin %40’ı bozulmuş durumda. Her yıl yaklaşık 12 milyon hektar verimli arazi yok oluyor. Bu da hem gıda güvenliğini tehdit ediyor hem de karbon yutak alanlarının azalmasına neden oluyor.
Uzmanlar, toprak kaybının aynı zamanda iklim değişikliğini hızlandırdığını, su kaynaklarını azalttığını ve yoksulluğu derinleştirdiğini vurguluyor. Bu nedenle, 2025 Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir tarım, ormancılık ve arazi planlaması konularında ciddi adımların atılması bekleniyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
Yenilenebilir EnerjiTrendyol depo ve ofislerinde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçiyor -
SürdürülebilirlikGelecek 5-10 yıldaki en büyük risk iklim değişikliği -
Türkiye’den çevreye duyarlı projeler
Türkiye’de de 5 Haziran haftasında çok sayıda etkinlik düzenleniyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, il bazında “Çevre Günü Şenlikleri” başlatırken, birçok belediye kıyı temizliği, fidan dikimi ve atık toplama kampanyaları düzenliyor. Ayrıca özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, döngüsel ekonomi, yeşil enerji ve karbon ayak izi azaltımı konularında yeni projeler tanıtıyor.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Her bireyin çevre koruma sorumluluğu vardır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için toplumsal farkındalığı güçlendirmek istiyoruz.” denildi.
İklim krizine karşı ortak mücadele çağrısı
Bilim insanları, iklim krizinin etkilerinin hızla arttığına dikkat çekiyor. 2024 yılı, kaydedilen en sıcak takvim yılı olarak tarihe geçti. Aşırı hava olayları, orman yangınları, kuraklık ve deniz seviyelerindeki yükselme gibi sorunların temelinde doğal kaynakların aşırı kullanımı yatıyor.
Uzmanlara göre, bu krizle mücadelede yalnızca hükümet politikaları değil, bireysel davranış değişiklikleri de büyük rol oynuyor. Daha az plastik tüketimi, enerji tasarrufu, geri dönüşüm ve doğaya saygılı yaşam biçimleri, çevresel etkilerin azaltılmasında kritik öneme sahip.
Gündem: Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma
Dünya genelinde “yeşil dönüşüm” kavramı, çevre politikalarının merkezine oturmuş durumda. Paris İklim Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, ekosistem restorasyonu ve sıfır emisyon hedeflerini zorunlu hale getiriyor.
IEA verilerine göre, 2025 yılında küresel enerji yatırımlarının 3,3 trilyon dolara ulaşması, bunun %66’sının temiz enerji teknolojilerine yönelmesi bekleniyor. Bu durum, sürdürülebilir üretim ve tüketim sistemlerine geçişin hızlandığını gösteriyor.
Gezegen bizim ortak evimiz
Dünya Çevre Günü 2025, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda bir uyarı ve eylem çağrısıdır. Doğanın kendini yenilemesi için zaman tanımak ve iklim krizini durdurmak adına hep birlikte harekete geçmek zorundayız.
Fotoğraf: Akil Mazumder

