Nature dergisinde yayımlanan yeni bir bilimsel araştırmaya göre, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda insan gözüyle görülemeyecek kadar küçük milyarlarca plastik parça — yani nanoplastikler — bulunuyor. Araştırmacılar, yalnızca bu bölgede 27 milyon tondan fazla nanoplastik olduğunu tespit etti. Bu miktar, tüm vahşi kara memelilerinin toplam ağırlığını geride bırakıyor.
Nanoplastik nedir?
Nanoplastikler, 1 mikrometreden küçük, mikroskobik plastik parçacıklardır. Bu parçacıklar, balıkların, deniz canlılarının ve hatta insanların vücuduna sızabilecek kadar küçüktür.
Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Dusan Materic, araştırma hakkında şunları söyledi:
❝İsveç göllerinde, kentsel ve izole bölgelerde plastik analizleri yaptım. Ancak Kuzey Atlantik’te gördüğümüz şey, plastik hikayesinin eksik kalan bir parçasıydı❞
Tavsiye Edilen Haberler
![]()
![]()
![]()
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
3.500 deniz mili boyunca örnek toplandı
Çalışma kapsamında Avrupa kıyılarından başlayarak açık okyanusa kadar uzanan yaklaşık 3.500 deniz mili boyunca su örnekleri toplandı. İsveç Stockholm Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Sophie ten Hietbrink, elde ettikleri bulgular için,
❝Nanoplastik bekliyorduk ama bu kadar yüksek miktar şaşırtıcıydı❞ ifadesini kullandı.
Araştırma, Hollanda Kraliyet Deniz Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Helge Niemann liderliğinde yürütüldü.
Plastik kokusu ve kimyasal iz: Tespit yöntemi
Toplanan su örnekleri özel cihazlarla kurutulduktan sonra ısıtılarak analiz edildi. Plastik parçalar yandığında kendine özgü kimyasal moleküller salıyor. Bilim insanları bu molekülleri kütle spektrometresi ile tespit etti.
Dr. Materic şöyle konuştu:
❝Yanan plastikler kötü kokuyor olabilir ama aynı zamanda tespit edilebilir bir kimyasal parmak izi bırakıyor. Bu sinyallerin kesinlikle nanoplastik olduğundan emin olmak istedik❞
Yüzeyde ve derinlikte nanoplastik
Nanoplastiklerin yoğunluğu kıyıya yakın ve yüzeyde daha fazlaydı, ancak araştırmacılar bu parçacıkları 4.500 metre derinlikte bile tespit etti. Kıyı bölgelerinde ortalama yoğunluk, metreküp su başına 25 miligram olarak ölçüldü.
Notre Dame Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tengfei Luo, nanoplastiklerin canlılara etkisi hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
❝Bu parçacıklar canlıların vücuduna kolayca sızabilir. Okyanus canlıları için bu sürekli ve tehlikeli bir maruziyet anlamına geliyor❞
İnsan sağlığı ve küresel etkiler
Nanoplastikler yalnızca çevreyi değil, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Araştırmacılara göre, bu parçacıklar beyin, plasenta ve hatta yunusların nefesinde bile tespit edildi. Bu durum, plastiğin etkilerinin ne kadar derin ve yaygın olduğunu gösteriyor.
Dr. Luo, plastiğin yakın gelecekte hayatımızdan çıkmayacağını belirterek,
❝Plastik kullanımından vazgeçmek zor olabilir ama atık yönetimini iyileştirmek zorundayız❞ dedi.
Birleşmiş Milletler’den küresel zirve
Plastik kirliliğiyle mücadele kapsamında Birleşmiş Milletler, Ağustos ayında Cenevre’de 100’den fazla ülkenin katılacağı bir uluslararası plastik zirvesi düzenleyecek. Zirvenin amacı, nanoplastiklerin denizlere ve okyanuslara ulaşmasını engelleyecek bağlayıcı küresel bir eylem planı oluşturmak.





