İngiltere’nin nükleer bombalarının depolandığı Coulport üssündeki eski su borularının defalarca patlaması sonucu radyoaktif suyun denize sızdığı resmi belgelerle ortaya çıktı. Olayın, Savunma Bakanlığı’nın boru şebekesinin bakımını ihmal etmesinden kaynaklandığı tespit edildi.
İskoçya’nın düzenleyici kuruluşu olan İskoç Çevre Koruma Ajansı (Sepa) tarafından hazırlanan dosyalara göre, üste bulunan 1.500 su borusunun yarısı ömrünü tamamlamış durumdaydı. Bu borulardaki arızalar sonucunda, nükleer savaş başlıklarında kullanılan trityum gibi radyoaktif maddeler Batı İskoçya’daki Loch Long deniz gölüne sızdı.
Sepa, sızıntıların “bakım eksikliklerinden” kaynaklandığını ve bunun çevreye “gereksiz radyoaktif atıkların” salınmasına neden olduğunu belirtti. 2022 tarihli bir Sepa raporu, boruların değiştirilmesi planlarının “yetersiz” olduğunu ve donanmanın ekipman bakımını sürekli olarak ihmal ettiğini ortaya koydu.
Gizlenme çabaları ve yasal süreç
Sızıntılara dair belgeler, soruşturmacı internet sitesi Ferret’in altı yıllık mücadelesinin ardından, İskoçya bilgi komiserinin emriyle kamuoyuna açıklandı. İngiltere hükümeti, belgelerin ulusal güvenlik nedeniyle gizli kalması gerektiğini savunsa da, komiser bu durumun ulusal güvenliği değil, hükümetin “itibarını” tehdit ettiğini söyledi.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Belgeler, 2010 ve 2019 yıllarında yaşanan boru patlamalarını gösteriyor. Ağustos 2019’daki bir sızıntı, “önemli miktarda suyun” nükleer silah işleme alanını basmasına neden oldu ve bu su, düşük seviyelerde trityumla kirlenerek Loch Long’a ulaştı.
Geleceğe yönelik iyileştirmeler
Sepa, bu olaylarda radyoaktivite seviyelerinin insan sağlığına tehlike oluşturmayacak kadar düşük olduğunu belirtti. Ancak bu durumun, varlık yönetimindeki ciddi eksiklikleri gözler önüne serdiğini vurguladı. 2021’de yaşanan iki boru patlaması daha, iyileştirme çabalarının yavaş ilerlediğini gösterdi.
Savunma düşünce kuruluşu Basic’ten David Cullen, bu olayların “şok edici” olduğunu ve gizleme girişimlerinin “utanmazlık” olduğunu ifade etti. Cullen, “Bu ihmalkar yaklaşım nükleer silah programında çok yaygın ve doğrudan denetim eksikliğinin bir sonucu,” dedi.
Savunma Bakanlığı sözcüsü ise, “Radyoaktif maddeleri güvenli ve emniyetli bir şekilde kullanma sorumluluğumuza büyük önem veriyoruz. Hiçbir aşamada çevreye güvenli olmayan radyoaktif madde salınımı olmadı,” şeklinde bir açıklama yaptı. Sepa, son olaylardan bu yana Coulport ve Faslane’deki yönetim ve bakım süreçlerinde “önemli iyileştirmeler” yapıldığından “memnun” olduğunu bildirdi.





