Japonya ilk ozmotik enerji santralini açtı: Peki bu teknoloji nedir ve nasıl çalışır?

Japonya, ülkenin güneybatısındaki Fukuoka kentinde ilk ozmotik enerji santralini açarak temiz enerji üretimi alanında önemli bir adım attı.

Dünyada türünün ikinci örneği olan bu santral, yılda yaklaşık 880 bin kilovatsaat elektrik üreterek, bir tuzdan arındırma tesisini çalıştıracak kadar enerji sağlayacak.

Ozmotik enerji nedir ve avantajları nelerdir?

Ozmoz, suyun doğal olarak yarı geçirgen bir zar aracılığıyla daha az yoğun (tatlı su) bir çözeltiden daha yoğun (tuzlu su) bir çözeltiye doğru hareket ettiği bir süreçtir. Bu enerji santralleri de aynı prensibi kullanır:

1. Özel bir membranın iki tarafına tatlı su ve deniz suyu konulur.
2. Deniz suyu tarafı hafifçe basınçlandırılır.
3. Tatlı su, ozmoz prensibi gereği tuzlu su tarafına doğru akar ve bu akış basınçlı çözeltinin hacmini artırır.
4. Artan hacim, bir türbini döndürerek elektrik üretir.

Bu teknolojinin en büyük avantajı, rüzgar veya güneş enerjisinin aksine, 7/24 kesintisiz çalışabilmesidir. Enerji akışı, tatlı ve tuzlu suyun karıştırılmasına dayandığı için hava koşullarından bağımsızdır ve istikrarlı bir elektrik kaynağı sağlar.

Küresel ölçekte uygulamalar ve zorluklar

Fukuoka’daki santral, Danimarka’daki SaltPower tarafından inşa edilen ilk tesisin ardından dünyadaki ikinci örnektir. Norveç, Güney Kore ve Avustralya gibi ülkelerde de pilot projeler yürütülmüştür. Ancak bu teknolojinin yaygınlaşmasının önünde bazı zorluklar bulunuyor:

• Enerji Kaybı: Santrale su pompalanması ve suyun membranlardan geçişi sırasında önemli miktarda enerji kaybı yaşanır.
• Ölçeklendirme: Fikir basit olsa da, büyük ölçekli bir tesis inşa etmek karmaşıktır.

Ancak uzmanlar, membrana ve pompa teknolojisindeki ilerlemelerin bu sorunları azalttığını belirtiyor. Fukuoka tesisinin, tuzdan arındırma işlemi sonrasında kalan yoğun tuzlu suyu kullanarak verimliliği artırması da dikkat çekici bir gelişmedir.

Uzmanlar, Japonya’daki bu tesisin, ozmotik enerjinin büyük ölçekli üretim için potansiyelini gösteren heyecan verici bir gelişme olduğunu söylüyor. Hükümet desteğiyle bu teknolojinin Avustralya gibi ülkelerde de yaygınlaşabileceği belirtiliyor.