Petrol devlerinin karbon emisyonları, ilk kez onlarca ölümcül sıcak hava dalgasıyla doğrudan bağlantılı bulundu

İklim kriziyle ilgili hukuk mücadeleleri için dönüm noktası niteliğinde yeni bir araştırma yayımlandı. Nature dergisinde çıkan bir analize göre, dünyanın en büyük fosil yakıt şirketlerinin emisyonları, onlarca ölümcül sıcak hava dalgasıyla doğrudan bağlantılı bulundu. Bu araştırma, büyük petrol şirketlerini iklim krizinin neden olduğu zararlardan sorumlu tutma çabalarında bir “ileri adım” olarak değerlendiriliyor.

Veriler ne söylüyor?

Araştırma, ExxonMobil ve Saudi Aramco gibi 14 büyük şirketten herhangi birinin emisyonlarının, tek başına, aksi takdirde neredeyse imkânsız olacak 50’den fazla sıcak hava dalgasına neden olmaya yetecek kadar olduğunu gösteriyor. Örneğin, ExxonMobil’in karbon kirliliği, ısıtılmayan bir dünyaya kıyasla 51 sıcak hava dalgasının yaşanma olasılığını en az 10 bin kat artırdı.

Bu durum, iklim krizinin soyut bir kavram olmadığını, aksine belirli şirketlerin faaliyetlerinin somut ve yıkıcı sonuçları olduğunu ortaya koyuyor. Make Polluters Pay kampanyasının sözcüsü Cassidy DiPaola, “Artık belirli sıcak hava dalgalarını işaret edip ‘Suudi Aramco bunu yaptı. ExxonMobil bunu yaptı’ diyebiliyoruz,” dedi.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Hukuk alanında dönüm noktası

Bu bulgular, iklim davalarında yeni bir kapı açıyor. Daha önce, küresel ısınma ile belirli bir şirketin emisyonları arasında doğrudan bir nedensellik bağı kurmak son derece zordu. Ancak bu araştırma, atıf analizi adı verilen bir yöntem kullanarak, günümüzün daha sıcak dünyasını, kitlesel fosil yakıt kullanımından önceki dünyayla karşılaştırıyor ve emisyonların sıcaklıkları nasıl artırdığını nicel olarak belirliyor.

  • Uluslararası Adalet Divanı, iklim değişikliğinin zararlarını önleyememenin tazminat ödeme yükümlülüğü doğurabileceğine karar vermişti.
  • Almanya’da bir yüksek mahkeme, fosil yakıt şirketlerinin katkılarından sorumlu tutulabileceğine dair bir emsal oluşturdu.

Bu hukuki gelişmelerin üzerine gelen bu bilimsel kanıt, iklim aktivistleri ve avukatları için güçlü bir araç sunuyor. DiPaola, bu verilerin “mahkemelerin beklediği kanıt” olduğunu belirtiyor.

İklim değişikliğinin yoğunlaşan etkileri

Araştırma, iklim krizinin zamanla nasıl daha da kötüleştiğini de gösteriyor:

  • 2000-2009 yılları arasında sıcak hava dalgalarının ortalama yoğunluğundaki artış 1,4 santigrat derece iken, bu rakam 2020-2023 döneminde 2,2 santigrat dereceye yükseldi.
  • İncelenen 213 büyük sıcak hava dalgası, iklim krizi nedeniyle 2010 ile 2019 yılları arasında ortalama 200 kat daha olası hale geldi.

Uzmanlar, bu araştırmanın gerçek durumu muhtemelen küçümsediğini ve gerçek sonuçların çok daha büyük olduğunu belirtiyor.

Yolun sonunda mı?

Columbia Üniversitesi‘nden Prof. Michael Gerrard, bu araştırmanın önemli bir yapı taşı olduğunu ancak dava sürecinde hala zorluklar bulunduğunu belirtiyor. Mahkemelerin, fosil yakıt üreticilerinin kendi müşterilerinin emisyonlarından sorumlu olup olmadığına veya şirketlerin aldatma kampanyalarının davayla ilgili olup olmadığına karar vermesi gerekecek.

Bu çabalar zorlu olsa da, bu yeni analiz, fosil yakıt şirketlerinin iklim krizindeki rolünü bilimsel ve hukuki olarak daha görünür hale getiriyor. Sizce bu gelişme, şirketleri daha fazla karbon emisyonu azaltma ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapma konusunda daha sorumlu davranmaya itebilir mi?

Kaynak: The Guardian

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top