Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember ve Global Offshore Wind Alliance (GOWA) tarafından yayımlanan son analiz, küresel temiz enerji dönüşümünde yeni bir dönemin sinyalini veriyor: Dünya, mevcut 83 gigavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi kurulu gücünü, 2030’a kadar üç katına çıkarma yolunda ilerliyor. Bu umut verici ivme, 27 ülke, 27 alt-ulusal yönetim ve 3 bölgenin kapasite artışı hedefi belirlemesiyle destekleniyor.
Bu gelişme neden önemli? Deniz üstü rüzgar enerjisi, şu anda 73 milyon hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak kadar temiz elektrik üretiyor. Küresel hedeflerin toplamı (Çin hariç) 263 gigavata ulaşmış durumda ve bu durum, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için hayati öneme sahip temiz enerji dönüşümünün anahtarı olarak görülüyor.
Bu dünya için ne ifade ediyor? Sektördeki güçlü temellere ve küresel çapta güçlü iradeye rağmen, özellikle ABD’deki son politika değişiklikleri ve piyasa zorluklarının ulusal 30 gigavatlık hedefe ulaşılıp ulaşılamayacağına dair yarattığı belirsizlik, yatırımcılar için bir soru işareti oluşturuyor. GOWA Genel Sekreteri Amisha Patel’in de vurguladığı gibi, hedefleri gerçekleştirmek, hükümet ve sektör arasında uyumlu, kolektif eylem gerektiriyor.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Küresel liderlik yarışı: Avrupa ve Asya ivme kazanıyor
Deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerinde Avrupa ve Asya, ABD’nin aksine kararlı bir ilerleme sergiliyor.
TAVSİYE EDİLEN
Avrupa: Liderliği koruyor
- Avrupa, deniz üstü rüzgar enerjisi hedefinde lider konumunu sürdürüyor. 15 ülke, 2030’a kadar toplamda 99 gigavatlık kapasite inşa etmeyi planlıyor. Bu, bölgenin enerji güvenliğini artırma ve karbon emisyonlarını azaltma konusundaki kararlılığını gösteriyor.
Asya: Yeni güç merkezi
- Asya’daki hedefler, küresel büyümenin ana motorlarından biri olacak. Bölgedeki önemli hedefler şunlardır:
- Çin: Henüz resmi bir ulusal hedefi olmasa da, 2026-2030 döneminde yıllık kurulu kapasiteyi en az 15 gigavat olarak hedefliyor; bu, önceki dönemin yaklaşık iki katıdır.
- Hindistan: 30-37 gigavat
- Japonya: 41 gigavat
- Güney Kore, Tayvan ve Vietnam: Toplamda 41 gigavat
ABD: Hedeflere rağmen piyasa zorlukları
ABD hükümeti, 2030 için 30 gigavatlık ulusal hedefine bağlı kalmaya devam etse de, son dönemdeki pazar zorlukları (yüksek maliyetler, tedarik zinciri sıkıntıları ve politika belirsizliği) nedeniyle bu hedefin gerçekleştirilmesi sorgulanmaktadır. Buna rağmen, 11 eyaletin toplam 84 gigavatlık bireysel hedefi bulunması, eyalet düzeyinde güçlü bir irade olduğunu gösteriyor.
Yatırım güvencesi ve enerji güvenliği
Ember Kıdemli Analisti Dave Jones, büyümenin bir sonraki dalgasını tetiklemek için “şimdi hareket geçme zamanı” mesajını verirken, GOWA Genel Sekreteri Amisha Patel, deniz üstü rüzgar enerjisine yapılacak büyük ölçekli yatırımların enerji güvenliği, sanayi büyümesi ve dayanıklılık açısından vaat ettiği rolü yerine getirmesi için hayati önem taşıdığını belirtiyor. Kanıtlanmış bu teknolojinin ilerletilmesi, sadece iklim hedeflerine ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda yatırımcılar ve sektör için de uzun vadeli bir güvence sağlayacaktır.
Türkiye’de Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinin potansiyeli
Küresel deniz üstü rüzgar enerjisi atılımı, Türkiye’nin denizlerini ve enerji vizyonunu doğrudan ilgilendirmektedir.
- Bölgesel Liderlik Fırsatı: Türkiye, hem Karadeniz’de hem de Ege ve Akdeniz’de önemli deniz üstü rüzgar potansiyeline sahiptir. Özellikle derin deniz yapısına sahip Karadeniz ve Akdeniz’de yüzer deniz üstü rüzgar (Floating Offshore Wind) teknolojilerine yatırım yapılması, Asya ve Avrupa arasındaki bu küresel yarışta Türkiye’nin bölgesel bir oyuncu olarak konumlanmasını sağlayabilir.
- Enerji Güvenliği ve Sanayi Büyümesi: Deniz üstü rüzgar, Türkiye’nin %70’lere varan fosil yakıt ithalat bağımlılığını azaltmak için kritik öneme sahiptir. Bu teknolojiye yatırım yapmak, aynı zamanda yerel sanayide (gemi inşa, çelik, kompozit malzemeler) yeni iş alanları yaratarak güçlü bir sanayi büyümesi ve enerji güvenliği sağlayacaktır.
- Politika ve Hedef Uyumu: Haber, Çin dışındaki ülkelerin 263 gigavatlık toplam hedef belirlediğini gösteriyor. Türkiye’nin de bu küresel eğilime uyarak, deniz üstü rüzgar enerjisi için somut, uzun vadeli ulusal hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmayı destekleyecek net politika reformlarını acilen açıklaması gerekmektedir.
Yorum
Deniz üstü rüzgar enerjisinin 2030’a kadar üç katına çıkma yolunda ilerlemesi, küresel enerji sisteminde geri dönülmez bir değişimin kanıtıdır. Avrupa ve Asya’daki iddialı hedefler, bu temiz enerji devriminin itici gücü olurken, ABD’deki yavaşlama, siyasi istikrar ve yatırım güvencesinin sektör başarısı için ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Türkiye için bu, sadece bir trend değil, stratejik bir zorunluluktur. Denizlerimizin sahip olduğu muazzam potansiyeli harekete geçirmek, hem iklim taahhütlerimizi yerine getirmek hem de enerji güvenliğimizde ve sanayimizde kalıcı bir dayanıklılık inşa etmek için tek yoldur.
Kaynak: Ember, Global Offshore Wind Alliance (GOWA)
