‘Daha fazla devam edemem!’ Valencia lideri Mazon, yıkıcı sel felaketinden 1 sene sonra istifa etti

Haber Girişi: 3 Kasım 2025 14:04

İspanya’nın üçüncü büyük şehri Valencia’nın da içinde bulunduğu Valencia bölgesinin lideri Carlos Mazon, bir yıl önce 229 kişinin ölümüne ve milyarlarca avroluk zarara yol açan büyük sel felaketini yönetmedeki başarısızlığı nedeniyle baskılara dayanamayarak istifa ettiğini açıkladı. Muhalefetteki muhafazakâr Halk Partisi’nden (PP) olan Mazon, 29 Ekim 2024’te yaşanan bu Avrupa’nın 1967’den bu yana gördüğü en kötü felaket sonrasında, mağdur yakınları ve kamuoyunun yoğun istifa çağrılarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Bu gelişme neden önemli? Mazon’un istifası, bir siyasi figürün doğrudan afet yönetimindeki hatalar nedeniyle koltuğunu bırakması açısından İspanya ve Avrupa siyasetinde nadir görülen bir olaydır. Bu durum, iklim kriziyle birlikte artan aşırı hava olaylarının, siyasi liderlerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda afetlere hazırlık ve müdahale performansları üzerinden de yargılanacağını gösteren kritik bir emsal teşkil etmektedir. Mazon’un istifası, kendisinin de işaret ettiği gibi, bölgesel hükümet ile Sosyalist Başbakan Pedro Sanchez’in ulusal hükümeti arasındaki siyasi sürtüşmeyi ve kaynak paylaşımı krizini derinleştirebilir.

Valencia liderinden beklenmedik geri adım

Carlos Mazon, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Daha fazla devam edemem,” diyerek görevinden ayrıldığını duyurdu. Lider, “Hatalar yaptığımı biliyorum, kabul ediyorum ve hayatımın geri kalanında bunlarla yaşamak zorunda kalacağımı biliyorum,” sözleriyle yaşanan trajedi karşısındaki kişisel sorumluluğunu dile getirdi. Bu istifa kararı, Mazon’un daha önce yeniden yapılanmaya liderlik etme görevi nedeniyle istifa etmediğini açıklaması üzerine, kamuoyunda şaşkınlık yarattı. İstifa anı, Valencia’daki krizin derinliğini ve siyasi ağırlığını gözler önüne serdi.

📧

Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun

En önemli haberleri anında alın

Yargı önünde hesaplaşma başladı

Mazon’un istifası, felaketin siyasi ve cezai boyutunun araştırıldığı bir döneme denk geldi. Özellikle istifanın, sel felaketi başladığında birlikte öğle yemeği yediği gazeteci Maribel Vilaplana’nın, yetkililerin ölümlerdeki potansiyel cezai sorumluluğunu araştıran bir yargıç önünde tanık olarak ifade vereceği gün gelmesi dikkat çekicidir. Vilaplana mahkemeye çıkarken mağdurların yakınları, “Onların iyiliği için gerçeği tüm çıplaklığıyla anlatın” diye bağırdı. Bu durum, istifa kararının sadece siyasi baskıdan değil, aynı zamanda devam eden hukuki sürecin getirdiği yükten de kaynaklandığını düşündürmektedir. Mağdur derneği başkanı Rosa Alvarez ise Mazon’un konuşmasını “acı verici ve değersiz” olarak nitelendirerek, liderin hala mağdur gibi davrandığını iddia etti.

Siyasi ve kurumsal suçlamalar ağacı

Mazon, istifasını duyurmadan önce yaptığı sert bir konuşmada, Sosyalist Başbakan Pedro Sanchez hükümetini sel sonrası yetersiz destek sağlamakla eleştirmişti. Bu, siyasi rakipler arasındaki kriz yönetimindeki koordinasyonsuzluğun faturasının ağır olduğunu gösteriyor. Ayrıca Mazon, yaklaşan felaket konusunda yeterli uyarıda bulunmamakla ulusal meteoroloji ajansı AEMET’i ve bölgesel hidrolojik ağı düzenleyen kurumu da suçladı. Bu kurumlar, İspanya Enerji Bakanlığı’na bağlıdır. Uzmanlar, ölümlere yol açan temel nedenlerin, nehirlerde taşkın önleme çalışmalarının yapılmaması, evlerin daha iyi korunması, halkın eğitilmesi ve bölge sakinlerinin hızla uyarılması gibi art arda gelen kurumsal ve yönetimsel başarısızlıklar olduğunu vurgulamaktadır. Bu, sadece Mazon’un değil, tüm kurumsal yapının iflas ettiğinin bir göstergesidir.

Partisi PP için çift yönlü darbe

Muhalefetteki Halk Partisi (PP) için Mazon’un istifası, çalkantılı bir siyasi döneme işaret ediyor. Bir yandan liderlerinin sorumluluk alması takdir edilebilirken, diğer yandan bu istifa, partinin afet yönetimindeki yetersizliğini tescil etmektedir. PP, ulusal lideri Alberto Nunez Feijoo’nun Pazartesi günü öğlen bir basın toplantısı düzenleyeceğini duyurdu. Bu toplantının, parti içinde olası halefiyet tartışmalarını başlatması ve Valencia’da erken seçim çağrısı yapılıp yapılmayacağına dair sinyaller vermesi bekleniyor. Valencia’nın geleceği, Mazon’un bölgesel meclisteki koltuğundan ayrılıp ayrılmayacağı ve geçici halefinin kim olacağı konusundaki belirsizlikler nedeniyle karmaşık bir haldedir.

Türkiye’deki afet yönetimi ve siyasi sorumluluk tartışmalarına etkisi

İspanya’daki bu gelişme, Türkiye’nin de sıklıkla karşılaştığı sel, deprem ve orman yangınları gibi büyük afetler sonrası siyasi sorumluluk ve hesap verebilirlik konularını gündeme taşımaktadır. Türkiye’de de geçmişte yaşanan 1999 Marmara Depremi veya son Kahramanmaraş depremleri gibi büyük felaketler sonrasında, afet yönetimindeki hatalar ve yetersizlikler konusunda siyasi ve hukuki tartışmalar yaşanmıştır. Valencia liderinin istifası, Türkiye’deki yerel ve merkezi yönetimler üzerindeki baskıyı artırabilir.

Siyasi liderlerin, olası bir büyük felaket sonrasında sadece maliyetleri değil, aynı zamanda can kaybını önlemedeki kusurları nedeniyle de doğrudan yargılanabileceği ve görevden çekilmek zorunda kalabileceği yönünde bir beklenti yaratabilir. Bu, afetlere hazırlık bütçelerinin ve erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi yönündeki siyasi iradenin önemini Türkiye açısından da pekiştirmektedir.

Değerlendirme

Carlos Mazon’un istifası, iklim krizi çağında siyasi hesap verebilirliğin sınırlarının değiştiğini gösteren önemli bir dönüm noktasıdır. Geçmişte afetlerin “doğal” nedenlere bağlanarak siyasi faturanın hafifletildiği dönemler sona ermiştir. Valencia örneği, halkın artık sadece zararın tazminini değil, aynı zamanda ölümlerin ardındaki yönetimsel ve kurumsal ihmallerin cezasını da talep ettiğini göstermektedir.

Mazon’un istifası, bir özür ve sorumluluk beyanı olarak algılansa da, mağdur yakınlarının tepkisi, bu adımı yeterli bulmadıklarını ve gerçek adaleti hukuki süreçte arayacaklarını ortaya koymaktadır. Bu kriz, İspanya’daki siyasi istikrarı geçici olarak sarsarken, tüm dünyadaki siyasetçilere, iklim değişikliğinin getirdiği aşırı olaylar karşısında hazırlıklı olmanın, seçim vaatlerinden önce gelen bir zorunluluk olduğunu hatırlatmaktadır.

Kaynak: Reuters, SER Radyosu

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×