Etiyopya, COP32 zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor! Türkiye-Avustralya çıkmazı sürüyor

Etiyopya’nın, 2027 yılındaki COP32 iklim zirvesine ev sahipliği yapmak üzere onaylanması bekleniyor.

Bu yılki COP30 toplantısının başkanı André Corrêa do Lago’nun Reuters’a verdiği bilgiye göre, katılımcı ülkeler, 2027 konferansının Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenmesi konusunda prensipte anlaştılar. Afrika Ülkeleri Bürosu, Etiyopya’nın adaylığına oybirliğiyle karar verildiğini belirterek, kıtanın iklim diplomasisinde artan etkisini tescil etti. Etiyopya, Eylül ayında Nijerya ile girdiği rekabetten üstün çıkarak bu önemli göreve aday gösterildi.

Bu gelişme neden önemliydi? İklim değişikliğinin etkilerinden en çok zarar gören kıtaların başında gelen Afrika’nın bu prestijli zirveye ev sahipliği yapması, küresel iklim gündeminde uyum (adaptasyon) ve iklim finansmanı konularının ağırlığını artıracaktır. Addis Ababa’nın ev sahipliği, BM İklim Görüşmelerinin bölgeler arasında dönüşümlü olarak gerçekleşmesi kuralının bir parçası olarak Salı günü resmiyet kazanması bekleniyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Sanayileşmiş bir ülkeden gelen bir delegenin “neden bir sorun çıkabileceğini hayal edemediklerini” belirtmesi, bu seçimin uluslararası camiada güçlü bir desteğe sahip olduğunu gösterdi.

COP31 çıkmazı: İki ülke geri adım atmıyor

Etiyopya’nın 2027 ev sahipliği kesinleşme yolunda ilerlerken, 2026 yılındaki COP31 zirvesinin ev sahibi seçimi, “Batı Avrupa ve Diğerleri” grubundaki iki güçlü aday, Avustralya ve Türkiye arasında süregelen bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

  • Avustralya’nın Ortaklığı: Avustralya, COP31 başvurusunu, iklim değişikliğine karşı dünyanın en savunmasız yerleri arasında sayılan Pasifik Adaları ile ortaklaşa yaparak, iklim adaleti ve savunmasızlık temalarını ön plana çıkardı.
  • Türkiye’nin Konumu: Türkiye, coğrafi konumu ve bölgesel enerji merkezindeki rolüyle etkinliğe ev sahipliği yapma konusunda geri adım atmıyor. Ancak, Batı Avrupa grubundaki bu çıkmaz, ev sahibi seçimine dair belirsizliği aylardır koruyor.

COP30 Başkanı André Corrêa do Lago, Batı Avrupa grubundaki ülkeleri Pazartesi günü çıkmazlarını en kısa sürede çözmeye çağırdı. Eğer bu anlaşmazlık çözülemezse, konferansın BM iklim ajansının merkezi olan Almanya’nın Bonn kentinde düzenleneceği uyarısında bulunuldu.

Afrika’nın diplomatik başarısı ve küresel finansman çağrısı

Etiyopya’nın COP32 ev sahipliği için oybirliğiyle aday gösterilmesi, Afrika kıtasının iklim diplomasi alanındaki kolektif gücünü ve önceliklerini yansıtıyor. Afrika ülkeleri, küresel emisyonlara en az katkıda bulunmalarına rağmen, iklim felaketlerinden en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Bu ev sahipliği, 2027’de zirvenin gündemine kayıp ve zarar fonu, uyum finansmanı ve kuraklık gibi kıta için hayati konuların daha güçlü bir şekilde taşınmasını sağlayacaktır. Afrika’nın en büyük ikinci nüfusuna ve hızla büyüyen ekonomisine sahip Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa, bu kritik tartışmalar için ideal bir zemin sunacaktır.

Türkiye’nin COP31 ev sahipliği stratejisi

Türkiye’nin 2026’daki COP31 zirvesine ev sahipliği yapma konusundaki adaylığı, ülkenin uluslararası iklim diplomasisinde liderlik rolü üstlenme arzusunu gösteriyor. Ancak Avustralya’nın Pasifik Adaları ile ortaklık kurarak duygusal ve iklim adaleti açısından güçlü bir argüman öne sürmesi, Türkiye’nin adaylık stratejisini yeniden değerlendirmesini gerektirebilir.

Türkiye’nin, bölgesel enerji geçişindeki rolünü, sıfır emisyon hedeflerini ve iklim kriziyle mücadeledeki dayanışma ruhunu vurgulayan daha güçlü bir diplomatik kampanya yürütmesi gerekmektedir. COP Başkanı’nın hızlı çözüm çağrısı, Türkiye ve Avustralya’nın kısa süre içinde bir uzlaşmaya varması veya sürecin BM merkezine (Bonn’a) kayması ihtimalini gündeme getirerek, karar anının yaklaştığını işaret etmektedir.

Diplomasi alanında kritik haftalar

COP zirvelerinin ev sahibi seçimi, sadece lojistik bir karar değil, aynı zamanda küresel iklim gündeminde hangi bölgelerin ve hangi önceliklerin baskın olacağını gösteren diplomatik bir güç mücadelesidir. Etiyopya’nın 2027 için öne çıkması, Afrika’nın sesini yükselteceği anlamına gelirken, COP31 için Türkiye-Avustralya arasındaki çekişme, Batı Avrupa grubunun (ve diğerlerinin) iklim liderliği vizyonu konusundaki bölünmüşlüğünü gözler önüne sermektedir. Corrêa do Lago’nun Bonn uyarısı, uzlaşmanın sağlanamaması durumunda, diplomatik sürecin dahi sekteye uğrayabileceği gerçeğini masaya yatırmıştır. Önümüzdeki günler, sadece iklim hedeflerini değil, aynı zamanda küresel iklim siyasetinin liderlik haritasını da belirleyecektir.

Kaynak: Reuters, COP30 Başkanı André Corrêa do Lago, Sanayileşmiş Ülke Delegasyonu, Afrika Ülkeleri Bürosu, Avustralya ve Türkiye’nin Yarışı, COP Zirvelerinin Dönüşümü.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×