Bilim insanları, iklim değişikliğinin yalnızca sıcaklıkları artırmakla kalmadığını, aynı zamanda mevsimsel alerji vakalarını daha erken başlayan, daha uzun süren ve daha şiddetli belirtilerle dolu dönemlere dönüştürdüğünü belirtiyor. Uzmanlar ayrıca, “fırtına astımı” olarak bilinen ölümcül astım krizlerinin iklim değişikliğiyle birlikte daha sık görülebileceği uyarısında bulunuyor.
Melbourne’de felaket: Bir fırtına 10 can aldı
2016 yılının 21 Kasım akşamı Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşanan “fırtına astımı” vakası, iklimle bağlantılı alerjik krizlerin en dramatik örneklerinden biri oldu. Saat 18.00 civarında etkili olan gök gürültülü fırtına, havada bulunan trilyonlarca polen tanesini parçalayıp alerjen proteinleri serbest bırakarak insanların soluyabileceği hale getirdi.
Fırtına sırasında acil servis hatları kilitlendi, binlerce kişi nefes darlığı şikayetiyle hastanelere başvurdu. Sekiz kat artan acil başvuruların ardından 10 kişi hayatını kaybetti, bunların arasında 20 yaşında bir üniversite öğrencisi de yer aldı.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Çevre sağlığı uzmanı Prof. Paul Beggs, yaşananları ❝benzeri görülmemiş❞ ve ❝felaket❞ olarak nitelendirerek, iklim değişikliğinin atmosferdeki polen miktarını ve türlerini değiştirdiğine dair güçlü kanıtlar bulunduğunu söyledi.
TAVSİYE EDİLEN
Polen sezonları uzuyor, alerji riski artıyor
Sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte polen salınımı yapan bitkilerin daha erken çiçek açtığına dikkat çeken bilim insanları, polen sezonlarının bazı bölgelerde 2 ay kadar uzadığını belirtiyor. ABD’de 39 eyalette bu yılki polen seviyelerinin tarihsel ortalamaların üzerinde olacağı tahmin ediliyor.
Özellikle ambrosia (ragweed) adı verilen yabani ot, milyonlarca polen tanesi üreterek saman nezlesi ve solunum yolu alerjilerinde başlıca etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. ABD’de yaklaşık 50 milyon kişi bu polene alerjik reaksiyon gösteriyor. Kuzey Amerika’da yapılan bir çalışmada, 1995-2015 yılları arasında 11 bölgenin 10’unda ragweed sezonlarının uzadığı tespit edildi.
Karbon salımı arttıkça polenler çoğalıyor
Bilimsel araştırmalar, atmosferdeki karbondioksit (CO₂) seviyeleri arttıkça bitkilerin daha fazla polen üretmeye başladığını gösteriyor. Örneğin CO₂ oranı iki katına çıkarıldığında bazı çim türlerinin %50 daha fazla polen ürettiği, meşe ağaçlarının ise 13 kat artış gösterdiği tespit edildi.
Prof. Lewis Ziska, ❝CO₂ seviyesini ne zaman artırdıysak, ambrosia bitkileri büyüdü ve daha fazla polen üretti. Hatta polenin daha alerjen hale geldiğine dair kanıtlar bile var❞ ifadelerini kullandı.
İstilacı türler Avrupa ve Asya’ya yayılıyor
Ambrosia gibi istilacı polen üreten bitkiler, iklim değişikliğinin etkisiyle Avrupa, Asya ve Güney Amerika’ya yayılıyor. Macaristan’da nüfusun %60’ı, Danimarka’da %20’si bu bitkiye karşı hassasiyet gösteriyor. Araştırmalar, 2050’ye kadar yabani ot polen konsantrasyonunun dört kat artabileceğini tahmin ediyor.
Berlin ve İsviçre gibi şehirler, bu bitkilere karşı organize mücadele yürütüyor. Berlin’de gönüllü ekipler parkları tararken, İsviçre 2024’te ambrosia satışını yasakladı.
Çözüm: Yeşil alan planlaması ve karbon azaltımı
Bilim insanları, şehirlerin daha yeşil hale getirilmesi gerektiğini ancak bunun da düşünülerek yapılması gerektiğini belirtiyor. Polen üretmeyen veya düşük alerjen potansiyeli taşıyan bitkilerin tercih edilmesi, polen kaynaklı alerjilerin azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Prof. Beggs, ❝İnsanlar sıcaklık ve yağış bilgilerine erişebiliyor, ancak çoğu zaman yaşadığı bölgedeki havadaki alerjen seviyesi hakkında hiçbir fikri olmuyor❞ diyerek polen izleme sistemlerinin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Uyarı: Semptomlar artabilir
Bilim insanları, iklim değişikliğine karşı koordineli ve acil önlemler alınmadığı sürece, fırtına astımı gibi ölümcül vakaların artabileceği uyarısında bulunuyor. Bunun yanı sıra, her yıl daha fazla insanın daha uzun süreyle saman nezlesi ve solunum yolu alerjileri nedeniyle yaşam kalitesinin düşeceği öngörülüyor.
❝Bu artık sağlık meselesidir, iklim değişikliği alerjik hastalıkları artırıyor ve artırmaya da devam edecek❞ diyen uzmanlar, politika yapıcıları ve halk sağlığı otoritelerini harekete geçmeye çağırıyor.








