Avrupa’nın kültürel başkentlerinden Paris, sadece mimarisiyle değil, artık çevreci şehircilik hamleleriyle de dikkat çekiyor. 2005’ten bu yana şehirde trafik düzenlemeleri, yeşil alan genişletmeleri ve araç yasakları gibi politikalarla hava kirliliği yarı yarıya azaltıldı.
Airparif adlı bağımsız çevre izleme kuruluşunun verilerine göre; PM 2.5 (ince partikül madde) seviyeleri %55 azaldı, nitrojen dioksit (NO₂) seviyeleri %50 düştü. Bu iyileşme, fosil yakıt kullanımını sınırlayan ve motorlu taşıtları şehir merkezinden uzaklaştıran politikalar sayesinde gerçekleşti.
Hava kirliliği haritaları: Kırmızıdan yeşile geçiş
Airparif tarafından yayınlanan hava kalitesi ısı haritaları, Paris’in dönüşümünü gözler önüne seriyor. 2005’te şehrin büyük bölümü nitrojen dioksit sınırlarını aşarken, 2023’te yalnızca birkaç ana yol bu eşiği geçiyor. Yoğun kırmızı bölgeler, artık sadece ince yollar şeklinde haritada yer alıyor.
Uzmanlara göre bu dönüşüm, büyükşehirlerde iddialı kamu politikalarının sağlık üzerinde doğrudan ve somut etkiler yaratabileceğini kanıtlıyor. Çünkü PM 2.5 ve NO₂ gibi kirleticiler, kalp krizi, akciğer kanseri, bronşit ve astım gibi hastalıklarla doğrudan ilişkilendiriliyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
SürdürülebilirlikTürkiye Sigorta tarafından “Su Raporu” yayımlandı -
-
-
Anne Hidalgo’nun yeşil vizyonu
2014’ten bu yana Paris Belediye Başkanı olan Anne Hidalgo, kenti ❝nefes alan, yaşanabilir❞ bir metropole dönüştürme hedefiyle kapsamlı bir çevre planı uygulamaya koydu. Şehirde:
- 50.000 araçlık park alanı kaldırıldı
- Rue de Rivoli alışveriş caddesi araç trafiğine kapatıldı
- Seine Nehri kıyısı yaya bölgesine dönüştürüldü
- SUV araçlar için park ücretleri 3 kat artırıldı
Geçtiğimiz ay yapılan yerel referandumda Parisliler, 500 sokağın daha yayalara açılması lehinde oy kullandı. Bu da halkın büyük kısmının politikayı desteklediğini gösterdi.
Tepkiler ve denge arayışı
Yeşil politikalar kadar, bu politikaların doğurduğu sosyal tepkiler de dikkat çekiyor. Sağ görüşlü siyasetçiler, araç sahipleri ve özellikle banliyöde yaşayan vatandaşlar, şehrin araç odaklı düzenlemelerinin hayatlarını zorlaştırdığını savunuyor. Ancak Paris yönetimi, uzun vadede herkesin daha sağlıklı bir çevrede yaşamasını önceliyor.
Sorbonne Üniversitesi profesörlerinden ve Paris’in eski danışmanlarından Carlos Moreno, Paris’in izlediği yolu ❝refaha dayalı bir kentsel politika❞ olarak tanımlıyor.
Paris’in başarısı başka şehirlere örnek olabilir mi?
Paris’in başarı hikayesi, yoğun trafiğe sahip ve hava kirliliğiyle boğuşan diğer büyük şehirler için ilham verici. Hava kalitesi ve halk sağlığı arasındaki bu somut ilişki, çevreci kent politikalarının sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal refah ve sağlık yatırımı olduğunun altını çiziyor.
Fotoğraf: Thorsten technoman