Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, küresel iklim liderleriyle yaptığı kapalı kapılar ardındaki toplantıda, Çin’in iklim kriziyle mücadele taahhüdünden geri adım atmayacağını açıkladı. Xi, özellikle Donald Trump’ın tarifelerle şekillendirdiği ticari korumacılık politikalarını eleştirdi ve Çin’in bu süreçte kararlı duruşunu sürdüreceğini belirtti.
Kapalı kapılar ardında küresel zirve
Xi Jinping, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve diğer birçok ülke lideriyle birlikte düzenlenen sanal toplantıya katıldı. Toplantının amacı, iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki ortak stratejileri belirlemekti.
Konuşmasının taslağına göre Xi, Çin’in “iklim eylemlerini yavaşlatmayacağını” ve yenilenebilir enerji alanında dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen sistemine sahip olduğunu vurguladı. ABD veya Trump’ın adını doğrudan anmasa da mesajın hedefinin net olduğu dikkatlerden kaçmadı.
Korumacılık eleştirisi ve küresel dayanışma çağrısı
Xi, “Bazı büyük ülkelerin korumacılığa yönelmesi uluslararası düzeni zedeliyor olsa da, güven, iş birliği ve dayanışmayla bu olumsuzlukları aşabileceğimize inanıyorum,” dedi. Çin, özellikle temiz enerji teknolojilerinde (güneş panelleri, rüzgar türbinleri, elektrikli araçlar) sahip olduğu stratejik kaynaklar üzerinde denetim sağlayarak bu alanda liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-

-

-
İklim Değişikliği1,5 derecelik sıcaklık ‘aşımı’ Dünya için ne anlama geliyor? -

Guterres’ten net mesaj: Temiz enerji devrimi durmayacak
Toplantının ardından konuşan BM Genel Sekreteri António Guterres, hiçbir hükümetin ya da özel çıkar grubunun temiz enerji devrimini durduramayacağını belirtti. “Dünya ilerliyor. Bilim bizimle ve ekonomi yön değiştirdi,” diyerek küresel dönüşümün kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
The Guardian’a göre, bu kritik zirveye ABD hükümeti davet edilmedi. Bu durum, Trump yönetiminin iklim politikaları üzerindeki etkisini bir kez daha gündeme taşıdı.
Çin’in iklim diplomasisindeki stratejisi
Xi Jinping’in bu tür toplantılara katılımı nadir görülen bir durum. Ancak Çin, kendisini istikrarlı, öngörülebilir bir süper güç ve gelişmekte olan ülkeler için lider bir figür olarak konumlandırmak istiyor. Özellikle Trump’ın öngörülemez dış politikalarının aksine Çin, istikrarlı iklim liderliği vurgusu yapıyor.
Küresel ticaret savaşları ve enerji zirvesi
Trump yönetiminin başlattığı küresel ticaret savaşları ABD ekonomisini olumsuz etkilerken, Çin karşı hamle olarak bazı kritik minerallerin ihracatında kısıtlamalara gitti. Bu durum, elektrikli araç ve güneş enerjisi sektörlerini doğrudan etkiliyor.
Çin ayrıca, Londra’da İngiltere hükümeti ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın ev sahipliğinde düzenlenecek enerji güvenliği zirvesine katılmayı reddetti. ABD’yi bu zirvede Enerji Bakanlığı’ndan Tommy Joyce temsil edecek.
ABD’de iklim savunucularına yönelik kısıtlama iddiaları
Beyaz Saray, bu hafta çıkan bir söylentiye göre, iklim eylemi savunucularını hedef alan yeni yürütme emirleri çıkarılacağı iddialarını yalanladı. Bu iddialar, Biden yönetiminin iklim konusundaki samimiyeti üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.
COP30 öncesi ulusal planlar gözden geçirilecek
BM toplantısında liderler, Kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek COP30 zirvesi öncesinde, sera gazı emisyonlarına ilişkin ulusal planlarını Eylül’e kadar sunma taahhüdünde bulundular.
Guterres, ülkeleri ayrıca yoksul ve kırılgan ülkeler için daha fazla iklim finansmanı sağlamaya çağırdı. Bu kapsamda, geçen yılki COP29’da alınan ve 2035 yılına kadar yıllık 1,3 trilyon dolarlık fon sağlanmasını öngören planın detaylarının oluşturulması bekleniyor.









