Mars gezegenindeki toprak yapısına benzerliği, turkuaz rengi ve eşsiz beyaz kumsallarıyla “Dünyanın Nazar Boncuğu” olarak anılan Burdur’daki Salda Gölü, geri dönülmez bir ekolojik krizin eşiğinde. Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd, bu yaz göldeki su seviyesinde 3 ila 4 metrelik şaşırtıcı ve hızlı bir çekilme yaşandığını belirterek, “Salda Gölü’nü kaybetme riskiyle karşı karşıyayız,” uyarısında bulundu. İklim krizi, bilinçsiz sondajlar ve yoğun tarımsal sulama baskısı, gölün su seviyesindeki azalmanın ana nedenleri arasında gösteriliyor.
Bu dünya için ne ifade ediyor? Salda Gölü’nün hızla kuruması, küresel iklim değişikliğinin ve yanlış su yönetim politikalarının, eşsiz doğal mirasları nasıl yok edebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biridir. Fitoplanktonların azalması gibi görünmez tehlikelerden sonra, Salda’daki bu gözle görülür su kaybı, yer altı ve yer üstü su kaynaklarının kritik seviyelere indiğini kanıtlıyor. Başkan Kurd’un önerdiği, bölgenin geleneksel yapısına uygun küçükbaş hayvancılığa dönüş ve az su çeken bitki deseni politikası, su kaynaklarının ekonomik ve sürdürülebilir yönetimi için acil bir model ihtiyacını ortaya koyuyor.
Ekolojik baskı altında Salda: Su seviyesindeki hızlı düşüşün kaynakları
Salda Gölü, sadece estetik güzelliğiyle değil, aynı zamanda jeolojik ve biyolojik önemiyle de küresel bir değere sahiptir. Ancak son yıllarda gölün su seviyesinde gözle görülür bir azalma yaşanıyor. Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd, bölgenin yoğun kuraklık yaşadığını ve yer altı-yer üstü sularının kritik seviyelere indiğini vurguluyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Çok su çeken tarım ve yeraltı sularına yüklenme
Başkan Kurd’a göre, göldeki su seviyesinin hızlı düşüşünün temel nedenlerinden biri, bölgede yaygınlaşan ve çok su tüketen tarım uygulamalarıdır. Özellikle büyükbaş hayvancılığın yaygınlaşması, yem bitkileri ihtiyacını artırmış durumdadır.

- Yüksek Su Tüketen Bitkiler: Mısır, soya ve şeker pancarı gibi yoğun su çeken bitkilerin kuraklık döneminde ekilmesi, suların ekonomik kullanımında ciddi sorunlar yaratıyor.
- Barajlardan Kısıtlama Sonucu Yeraltına Yüklenme: Belediye, Salda Gölü havzasındaki barajlardan çok su çeken bitkilere su vermeyi kısıtladığında, üreticiler doğal olarak yer altı sularına yöneliyor. Bu durum ise gölü besleyen yeraltı su seviyesinin hızla düşmesine neden oluyor.
Çözüm önerisi: Küçükbaş hayvancılık ve bitki deseni değişikliği
Başkan Kurd, bu kısır döngüyü kırmak için somut ve geleneksel çözümler sunuyor:
- Küçükbaş Hayvancılığın Özendirilmesi: Bölgenin geleneksel yapısı olan ‘Teke Yöresi’ kültürü doğrultusunda küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi, büyükbaş hayvancılığın yarattığı yoğun yem bitkisi ihtiyacını azaltabilir.
- Az Su Çeken Bitkilere Geçiş: Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle bölgedeki bitki deseni, kuraklığa dayanıklı ve az su tüketen türlere dönüştürülmelidir.
Başkan Kurd, bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hızlı bir çalışma yapması gerektiğine inandığını vurgulayarak, “Salda Gölü gerçekten riskli duruma geldi. O yüzden hayvan çeşitliliği ve bitki deseni konusunda çok hızlı bir şeyler yapmak gerekiyor,” çağrısında bulundu.
Göller Yöresi’ndeki kuraklık ve bütünleşik havza yönetimi
Salda Gölü’ndeki bu dramatik su çekilmesi, Türkiye’nin Göller Yöresi’nde (Isparta, Burdur ve Afyon çevresi) yaşanan geniş çaplı kuraklığın ve ekolojik bozulmanın bir yansımasıdır. Beyşehir, Eğirdir ve Burdur Gölleri’nde de su seviyeleri kritik düzeylere inmiş durumda. Salda’daki kriz, küresel iklim değişikliği etkilerinin yanı sıra, havza bazında bütünleşik su yönetimi eksikliğini de işaret ediyor. Yeraltı su kaynaklarının izinsiz ve aşırı kullanımı, gölün ekolojik dengesini doğrudan bozmaktadır. Salda’nın korunması için uygulanacak alan yönetimi ve su tasarrufu politikaları, tüm Göller Yöresi ve Türkiye’deki diğer hassas sulak alanlar için acil bir model oluşturma potansiyeli taşımaktadır.
Yorum
Salda Gölü’nün hızla çekilmesi haberi, güzelliği kadar kırılganlığıyla da dünya çapında yankı uyandırmalıdır. Göldeki 3-4 metrelik bu yılki çekilme, iklim krizinin bir “gelecek tehdidi” değil, bugün yaşanan bir “suçüstü” hali olduğunun kanıtıdır. B
elediye Başkanı Kurd’un çözüm önerileri, sadece ekolojik değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik ve kültürel bir perspektif sunuyor. Bölgenin iklimine uygun olmayan mısır ve pancar gibi çok su tüketen bitkilerin ekimi yerine, küçükbaş hayvancılığa ve az su çeken geleneksel tarım ürünlerine dönüş, hem yerel ekonomiyi destekler hem de gölün hayatta kalmasını sağlar.
Dünyanın nazar boncuğunu kaybetme riski, yetkililerin havza su yönetimini sadece bir çevre meselesi olarak değil, bir ulusal güvenlik meselesi olarak ele almasının gerekliliğini ortaya koyuyor. Acil eylem olmazsa, gelecek nesiller bu eşsiz mirası sadece fotoğraflarda görebilir.
Kaynak: Yeşilova Belediyesi Açıklaması, DHA





