Brezilya’dan iklim liderliğine gölge düşüren karar: Çevrecilerin alarmına rağmen Amazon ağzında petrol sondajına yeşil ışık

Yayın: 21 Ekim 2025 08:50
Güncelleme: 21 Ekim 2025 08:50
Fotoğraf Kaynağı: Fotoğraf: Petrobras

Brezilya, küresel iklim gündeminin merkezine oturmaya hazırlanırken, devlete ait petrol şirketi Petrobras’a Amazon Nehri’nin ağzına yakın hassas bir bölgede petrol arama izni verilmesi, ülkenin iklim hedeflerine ve uluslararası imajına ağır bir darbe vurdu.

Brezilya, önümüzdeki ay Amazon’un Belem kentinde COP30 iklim görüşmelerine ev sahipliği yapacak olmasına rağmen, bu karar, Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın iddia ettiği “küresel iklim lideri” rolüyle çeliştiği gerekçesiyle çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) sert eleştirilerine hedef oldu.

Bu dünya için ne ifade ediyor? Dünyanın en büyük tropikal yağmur ormanına ev sahipliği yapan ve biyolojik çeşitliliği en yüksek bölgelerden birinin açıklarında petrol arama çalışmaları, küresel biyolojik çeşitlilik ve iklim krizi açısından büyük bir risk taşıyor. Çevreciler, bu kararın Brezilya’nın çevre koruma ajansı Ibama’yı sabote ettiğini ve çevresel, iklimsel ve sosyo-biyolojik çeşitlilik açısından “felaket niteliğinde” olduğunu belirtiyor. Bu durum, ekonomik kalkınma baskısı ile iklim taahhütleri arasında sıkışan gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldığı temel çelişkinin çarpıcı bir örneğidir.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Foz de Amazonas Bölgesi: 5 yıllık mücadele sonrası kritik sondaj

Petrobras, Foz de Amazonas bölgesinde arama izni almak için beş yıl süren bir mücadele verdi. Şirket, nihayet alınan lisansla birlikte, keşif kuyusu sondaj çalışmalarına derhal başlanacağını ve bu sürecin beş ay süreceğini açıkladı. Sondaj, Amazon Nehri’nin ağzından 500 kilometre uzaklıkta, 2.800 metreden daha derin bir açık deniz sahasında gerçekleştirilecek.

Lula’nın tutkulu projesi ve iklim liderliği çelişkisi

Bu proje, petrol gelirlerinin Brezilya’nın iklim geçişini finanse etmeye yardımcı olacağını savunan Cumhurbaşkanı Lula için “tutkulu bir proje” olarak biliniyordu. Ancak çevreciler, bu argümanın, Lula’nın uluslararası alanda benimsediği iklim lideri imajıyla çeliştiğini öne sürüyor. Brezilya İklim Gözlemevi adlı STK, karara karşı mahkemeye başvuracaklarını ve lisanslama sürecinde “yasadışılıklar ve teknik kusurlar” bulunduğunu iddia etti.

Çevre Ajansı Ibama üzerindeki baskı

Kararın arkasındaki süreç, devlet kurumları üzerindeki siyasi baskıyı gözler önüne seriyor:

  • 2023 Reddi: Ibama, 2023 yılında petrol sızıntısı durumunda yaban hayatını korumaya yönelik yetersiz planlar gerekçesiyle Petrobras’a lisans vermeyi reddetmişti.
  • Lula’nın Tepkisi: Petrobras’ın itirazı üzerine, Cumhurbaşkanı Lula, Ibama’nın “hükümete karşı” hareket ettiğini belirterek kurumu eleştirmişti.
  • Teknik Personelin Uyarısı: Şubat ayında, 29 Ibama teknik personelinin imzaladığı bir görüş, tavsiyenin lisansın reddedilmesi yönünde olduğunu ve bölgedeki “son derece hassas bir deniz ekosisteminde büyük bir biyolojik çeşitlilik kaybı” riski taşıdığını belirtmişti.

Ancak, Ibama Başkanı Rodrigo Agostinho, bu teknik görüşü bozarak sürece izin verdi. Şirketin petrol sızıntısı durumunda faunayı güvenilir bir şekilde koruyabileceğini kanıtlayamamasına rağmen, çevresel değerlendirme onaylandı. Ibama, yeni bir fauna simülasyonunun “lisans verildikten sonra” gerçekleştirileceğini söyledi. Bu durum, çevresel önceliklerin ekonomik ve siyasi baskı karşısında nasıl geri plana atıldığını gösteriyor.

Türkiye’ye örnek: Karadeniz ve Akdeniz’de çevre hassasiyetleri var

Brezilya’nın Amazon ağzındaki petrol arama kararı, Türkiye dahil tüm gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı enerji güvenliği ve çevre koruma arasındaki zorlu dengeyi yansıtıyor. Tıpkı Brezilya’nın petrol gelirleriyle iklim geçişini finanse etme argümanı gibi, Türkiye de Karadeniz’deki doğal gaz keşiflerini enerji bağımsızlığı ve ekonomik kalkınmanın anahtarı olarak görüyor. Ancak, Türkiye’nin Karadeniz ve Akdeniz’deki denizel arama faaliyetleri, Brezilya’daki gibi çevresel hassasiyetleri de beraberinde getiriyor. Bu durum, Türkiye’nin de uluslararası taahhütlerini yerine getirirken, yerel ekosistemleri koruma konusunda Brezilya’nın düştüğü çelişkiye düşmemesi için şeffaf ve bilim temelli çevre lisanslama süreçlerini sürdürmesi gerektiğini gösteriyor.

Yorum

Brezilya'nın Amazon Nehri ağzındaki bu petrol kararı, iklim liderliği iddiasının ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyan sembolik bir hatadır. Bir ay sonra dünyanın gözünün önünde COP30'a ev sahipliği yapacak olan Lula yönetimi, bu kararla kendi kredibilitesini riske atmıştır. Petrol gelirleriyle iklim geçişini finanse etme argümanı, dünyanın en hassas biyolojik rezervlerinden birini tehlikeye atmak gibi kabul edilemez bir bedelle gelmektedir. Ibama'nın teknik ekibinin uyarılarının siyasi kararla bozulması, çevresel yönetimdeki şeffaflık ve bilimsel bağımsızlık sorununa dikkat çekiyor. Sivil toplumun mahkemeye başvurma kararlılığı, bu tür felaket niteliğindeki projelere karşı küresel direnişin vazgeçilmez bir parçasıdır. Amazon'un kaderi, küresel olarak fosil yakıtlardan ne kadar çabuk vazgeçilebileceğinin en kritik testlerinden biri olacaktır.

Kaynak: Bloomberg, AFP, Brezilya İklim Gözlemevi

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×