Siyasi baskı rüzgarı kesti: BP ve JERA ortaklığı ABD açık deniz rüzgar projelerini durduruyor! 2.5 GW’lık dev yatırım rafta kaldı

Yayın: 22 Ekim 2025 11:13
Güncelleme: 22 Ekim 2025 11:13
Fotoğraf Kaynağı: Fotoğraf: BP

Küresel enerji devi BP Plc ile Japonya’nın önde gelen enerji şirketlerinden Jera Co.’nun ortaklaşa yürüttüğü açık deniz rüzgar enerjisi girişimi, ABD operasyonlarını durdurma kararı aldı. Şirketlerin açık deniz rüzgar enerjisi ünitelerinin birleşimi olan JERA Nex bp, ABD pazarındaki tüm ekip üyelerinin önümüzdeki aylarda görevden ayrılacağını duyurdu. Bu kararın temel nedeni, projelerin özellikle Donald Trump yönetiminin rüzgar enerjisi karşıtı baskısıyla karşı karşıya kalması ve siyasi riskin uygulanabilir bir yol bırakmaması oldu. Şirket, Massachusetts açıklarında 2.5 gigavatlık devasa Beacon rüzgar çiftliğini inşa etmeyi planlıyordu.

Bu gelişme neden önemli? Fosil yakıt devlerinin dahi temiz enerjiye geçiş taahhütlerini artırdığı bir dönemde, bu dev yatırımın durdurulması, ABD’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşma çabalarına ağır bir darbe vuruyor. Özellikle ABD federal sularında planlanan açık deniz rüzgar projelerinin, yürütme organının kontrolündeki siyasi kararlara bu denli hassas olması, temiz enerji yatırımları için öngörülebilirliğin kalmadığını gösteriyor. Bu dünya için ne ifade ediyor? Bu olay, küresel iklim taahhütlerinin, tek bir ülkedeki siyasi liderliğin köklü politika değişikliği kararlarıyla nasıl anında tehlikeye girebileceğinin somut bir örneğidir. Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Başkan Donald Trump’ın Ocak ayında göreve dönmesinden bu yana birçok açık deniz rüzgar enerjisi projesini engelleme adımları, yenilenebilir enerji sektörünü büyük bir siyasi riske maruz bırakmaktadır.

2.5 GW’lık Beacon Projesi rafta: Uygulanabilirlik ortadan kalktı

BP ve JERA ortaklığından yapılan açıklamada, kararın gerekçesi net bir şekilde ifade edildi:

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

“Maalesef, mevcut ortamda Beacon rüzgar projemizin geliştirilmesi için uygulanabilir bir yol göremiyoruz ve pazardaki yatırımlarımıza devam edemeyeceğimiz sonucuna vardık.”

2.5 gigavatlık kapasiteye sahip olması planlanan Beacon rüzgar çiftliği, binlerce hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek ve ABD’nin temiz enerji portföyüne önemli bir katkı sağlayacaktı. Ancak, projenin tamamen durdurulmasıyla birlikte bu potansiyel gerçekleşemeyecek.

Siyasi Risk ve Yönetimin Gücü

Açık deniz rüzgar projeleri, genellikle federal sularda yer aldığından, ABD başkanının ve kontrolündeki yürütme organının kararlarına karşı oldukça hassastır. Başkan Trump, geçmişte de rüzgar enerjisi projelerine karşı tutum sergilemiş ve geri dönüşüyle birlikte birçok projeyi engellemek için adımlar atmıştır. Bu durum, enerji yatırımlarının sadece ekonomik ve teknik fizibilitelere değil, aynı zamanda yüksek düzeydeki siyasi belirsizliğe bağlı olduğunu göstermektedir. Bu tür bir siyasi riskin, çok uluslu dev enerji şirketlerini dahi yatırım kararından vazgeçirebilmesi, ABD’nin enerji dönüşümü sürecindeki en büyük engellerden birini teşkil etmektedir.

Türkiye için uzun vadeli ve istikrarlı politikalar önem taşıyor

ABD’deki BP/JERA örneği, Türkiye gibi büyük ölçekli enerji dönüşümü hedefleri olan ülkeler için kritik bir ders niteliği taşımaktadır. Türkiye, 2035’e kadar 120 gigavat yenilenebilir enerji hedefine ulaşmayı planlamakta. Bu hedeflere ulaşmak, büyük ölçüde yabancı ve yerli özel sektör yatırımlarına bağlıdır.

ABD’de yaşanan bu kesinti, Türkiye’nin de yenilenebilir enerji yatırımcıları için uzun vadeli ve istikrarlı politikalar sunmasının ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Siyasi kararların ve bürokratik süreçlerin sık ve öngörülemez şekilde değişmesi, tıpkı ABD’de olduğu gibi, dev yatırımların rafta kalmasına ve ülkenin enerji dönüşümü hedeflerinin tehlikeye girmesine yol açabilir.

Türkiye, açık deniz rüzgar potansiyelini devreye almak için planlar yaparken, bu tür siyasi riskleri minimize edecek güçlü yasal çerçeveler ve alım garantileri sunarak yatırımcı güvenini korumak zorunda.

Yorum

BP ve JERA'nın ABD açık deniz rüzgarından çekilme kararı, iklim krizine karşı küresel eylemin karşılaştığı en büyük engeli — siyasi irade eksikliğini — sembolize etmektedir. Yenilenebilir enerji, sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda en ucuz enerji kaynağı olma yolunda ilerlerken, siyasi baskı nedeniyle uygulanabilir bir yatırım olmaktan çıkması, trajik bir durumdur. $2.5 \text{ GW}$'lık bir projenin durdurulması, yalnızca iki şirketin milyarlarca dolarlık zararını değil, aynı zamanda on binlerce hanenin temiz enerjiye erişim hakkını kaybetmesi anlamına gelmektedir. Bu olay, ABD'nin küresel iklim liderliği iddiasını zayıflatmakta ve diğer ülkelerin fosil yakıtlara bağlı kalma eğilimini güçlendirebilecek tehlikeli bir emsal teşkil etmektedir. Temiz enerji geleceği için, siyasi liderlerin kısa vadeli çıkarlar yerine, bilimsel gerçekleri ve uzun vadeli ekonomik istikrarı temel alan kararlar almaları zorunludur.

Kaynak: JERA Nex bp Web Sitesi Açıklaması, Bloomberg

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×