Küresel biyoçeşitlilik alarmı: 48 binden fazla tür tehlikede, kuş popülasyonlarındaki düşüş yüzde 61’e yükseldi

Dünya genelindeki bitki ve hayvan türlerinin neslinin tükenme risklerini bilimsel yöntemlerle değerlendirerek sınıflandıran Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN), “Kırmızı Liste” adıyla yayımladığı çalışmasının son güncellemesinde küresel biyoçeşitlilik için endişe verici bir tablo ortaya koydu. Ekim ayında Abu Dabi’deki Dünya Koruma Kongresi’nde güncellenen haliyle Kırmızı Liste, toplam 172 bin 620 türü kapsarken, bu türlerin 48 bin 646’sının nesli tükenme tehlikesi altında bulunduğu belirlendi.

Bu gelişme neden önemliydi? Bu büyük ve artan sayı, gezegenimizin karşı karşıya olduğu biyoçeşitlilik kaybının hızını ve ciddiyetini açıkça ortaya koyuyordu. Bu durum, sadece ekolojik bir kriz değil, aynı zamanda insanlığın gıda güvenliğini, iklim düzenlemesini ve temel ekosistem hizmetlerini sürdürme yeteneği için de hayati bir tehditti. Dünya Kuşları Koruma Kurumu (BirdLife International) tarafından yapılan son çalışmayla 1360 kuş türü yeniden değerlendirildi ve 9 yılda toplam 11 bin 185 türün durumu belirlenmiş oldu. En çarpıcı veri ise, 2016 yılındaki güncellemede kuşların %44’ünün popülasyonunun azaldığı tespit edilmişken, son güncellemede bu oranın %61’e çıkmış olmasıydı.

Kuş türlerindeki dramatik düşüş ve tropikal orman kaybının etkisi

Güncellenen Kırmızı Liste’ye göre, değerlendirilen türler içinde 164’ü “nesli tükenmiş”, 5’i “doğal ortamında tükenmiş” kategorilerinde yer alırken, 216’sı “kritik derecede tehdit altında” ve 372’si “tehdit altında” olarak sınıflandırıldı.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Kuş türlerinin popülasyonundaki %61’lik azalış, ekolojik bozulmanın hızla yayıldığını gösteriyordu. Bu dramatik düşüşün başlıca nedenlerinden biri, özellikle tropikal orman kaybıydı.

  • Madagaskar’daki Endemik Tehlike: Tropikal orman kaybından en çok etkilenen bölgeler arasında Madagaskar, Batı Afrika ve Orta Amerika öne çıktı. Madagaskar’da 14 endemik kuş türü “tehdit altında olmaya yakın” ve 3 tür “hassas” kategorisine alındı. Endemik türlerin tehdit altına girmesi, bir bölgenin ekolojik benzersizliğinin ve geri döndürülemez kaybının sinyallerini veriyordu.
  • Orta Amerika ve Batı Afrika: Benzer şekilde, Batı Afrika’da 5 tür “tehdit altında olmaya yakın” olarak listelenirken, Orta Amerika’da orman kaybı 1 kuş türünü “tehdit altında olmaya yakın” kategorisine itti.

Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Kuşlar, ekosistem sağlığının kritik göstergeleridir. Popülasyonlarındaki bu hızlı düşüş, habitat kaybı, iklim değişikliği etkileri ve tarımsal kimyasalların kullanımındaki artış gibi çevresel baskıların küresel ölçekte yoğunlaştığını kanıtlamaktadır.

Türkiye’nin biyoçeşitlilik mirası ve tehditler

IUCN Kırmızı Listesi’nin küresel verileri, Anadolu coğrafyasının sahip olduğu zengin biyoçeşitlilik mirasının korunması gerekliliğini bir kez daha gündeme getirmektedir. Türkiye, üç farklı biyoçeşitlilik sıcak noktasında yer alması nedeniyle yüzlerce endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Küresel düşüş trendi, Türkiye’deki sulak alanların kaybı, kontrolsüz yapılaşma ve iklim değişikliği kaynaklı habitat bozulmaları (özellikle Akdeniz ve Ege’de) nedeniyle yerel türlerin de benzer risklerle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. IUCN listesinde yer alan “kritik derecede tehdit altında” kategorisi, Türkiye’nin de kendi endemik türlerini korumak için koruma alanlarını genişletme, yasadışı avlanmayı ve habitat tahribatını durdurma konusunda acil ve kapsamlı politikalar uygulaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Geri dönüşü olmayan kayıp kapıda

IUCN Kırmızı Listesi’nin son güncellemesi, biyoçeşitlilik krizinin giderek hızlandığını ve özellikle kuş popülasyonlarındaki %61’lik düşüşün, acil eylemin ötesinde, radikal bir değişim gerektirdiğini göstermektedir. 48 binden fazla türün neslinin tükenme tehlikesi altında olması, insanlığın ekosistemlere verdiği zararın büyüklüğünü kanıtlamaktadır. Bu türler, gezegenin ekolojik istikrarını sağlayan dişlilerdir ve bir kez kaybolduklarında, geri getirilmeleri mümkün değildir. Tropikal ormanların korunması, sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş ve iklim değişikliğiyle mücadele, bu biyolojik felaketin önüne geçmek için atılması gereken en temel adımlardır.

Kaynak: Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi (Ekim Güncellemesi), BirdLife International (Dünya Kuşları Koruma Kurumu).

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×