OECD: İklim kriziyle mücadele ekonomik büyümeyi artıracak

Haber Girişi: 26 Mart 2025 13:16 | Güncelleme: 26 Mart 2025 13:17

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayımlanan ortak rapor, iklim değişikliğiyle mücadelede atılacak güçlü adımların ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini ortaya koydu.

Araştırmaya göre, net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak ülkelerin mali durumuna zarar vermek yerine ekonomik kazanç sağlayacak.

Net sıfır politikaları ekonomiyi güçlendirecek

2040 yılına kadar küresel GSYİH’de %0,23’lük net bir büyüme öngörülüyor. Bu oran, sera gazı emisyonlarının azaltılmaması durumunda küresel ekonominin maruz kalacağı büyük kayıplara kıyasla oldukça önemli bir kazanç olarak değerlendiriliyor.

[Reklam alanı]

Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun

En önemli haberleri anında alın

2050 yılına gelindiğinde gelişmiş ekonomilerde kişi başına düşen GSYİH %60 artarken, düşük gelirli ülkelerde bu oran %124’e ulaşacak.

Hükümetlerin emisyonları azaltmaya yönelik yapacağı yatırımlar, 2030 yılına kadar 175 milyon insanın yoksulluktan kurtulmasını sağlayacak. Ancak iklim değişikliği kontrolsüz bir şekilde ilerlerse, bu yüzyılın sonunda küresel GSYİH’nın üçte biri kaybedilebilir.

İklim değişikliğinin ekonomiye etkileri

BM Kalkınma Programı Yönetici Sekreteri Achim Steiner, Berlin’de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle mücadele için gerekli adımların atılmasının ekonomik büyümeyi engellemeyeceğini vurguladı. Yatırımların ekonomik durgunluğa neden olmayacağını, aksine GSYİH büyümesine olumlu katkı sağlayacağını belirtti.

BM İklim Şefi Simon Stiell, Avrupa’nın iklim krizi nedeniyle büyük ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi. Avrupa ekonomisinin, yüzyılın ortasına kadar aşırı hava koşulları nedeniyle her yıl %1’lik bir kayıp yaşayacağı ve 2050 yılına gelindiğinde bu kaybın yıllık %2,3’e ulaşacağı tahmin ediliyor.

[Reklam alanı]

Bu rakamlar küçük gibi görünse de asıl tehlike, ekonomik daralmanın her yıl devam edecek olması. 2008-2009 mali krizinde Avrupa Birliği ekonomisi %5,5 küçülmüş ancak birkaç yıl içinde toparlanmıştı. Ancak iklim değişikliği kaynaklı ekonomik küçülme sürekli olacak ve Avrupa ekonomisini büyük bir riskle karşı karşıya bırakacak.

Yenilenebilir enerjiye yatırım kazandırıyor

2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu hedefini eleştirenler, fosil yakıtlardan düşük karbonlu bir ekonomiye geçişin ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını öne sürüyor. Ancak yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların maliyetleri, iklim krizinin yol açacağı ekonomik kayıplara kıyasla oldukça düşük.

Örneğin, İngiltere’de 2050’ye kadar net sıfır hedefi için yapılacak yatırımların yıllık GSYİH’nın yalnızca %0,2’sine denk geleceği öngörülüyor. Yoksul ülkelere sağlanacak iklim finansmanı, küresel ekonomiyi de olumlu etkileyecek.

Yenilenebilir enerji sektöründe rekor büyüme

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yayımlanan verilere göre, 2023 yılında yenilenebilir enerji kapasitesi %15 oranında arttı. Bu büyümenin üçte ikisi Çin’den geldi.

IRENA Genel Müdürü Francesco La Camera, her yıl tanık olunan yenilenebilir enerji artışının, yenilenebilir enerjinin ekonomik olarak uygulanabilir ve yaygınlaştırılabilir olduğunun bir kanıtı olduğunu belirtti.

Fosil yakıt yatırımları hâlâ devam ediyor

Yenilenebilir enerji sektöründe büyük bir büyüme yaşansa da, fosil yakıt endüstrisi hâlâ büyük yatırımlar çekmeye devam ediyor.

2023 yılında küresel temiz enerji sektöründe 1,5 milyon yeni iş yaratılırken, fosil yakıt endüstrisi de 1 milyon yeni iş ekledi. Fosil yakıt yatırımlarının sürmesi, küresel emisyonları azaltma çabalarını yavaşlatıyor.

İklim kriziyle mücadele, ekonomik fırsatlar yaratıyor

OECD ve UNDP’nin raporu, güçlü iklim politikalarının ekonomik büyüme için bir tehdit değil, tam aksine büyük bir fırsat sunduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlar, net sıfır hedeflerine ulaşmak için yapılacak yatırımların uzun vadede ekonomileri güçlendireceğini ve küresel kalkınmayı hızlandıracağını vurguluyor. İklim değişikliğiyle mücadele, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.

Fotoğraf: Pixabay

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×