Her yıl Panama Körfezi’ndeki deniz yaşamı, okyanusun derinliklerinden gelen serinletici ve besin dolu bir su kütlesini dört gözle beklerdi. Bu yıllık “soğuk su patlaması”, balıklardan mercanlara kadar tüm ekosistem için bir can simidi niteliğindeydi. Ancak bu yıl, bu hayati döngü ilk kez gerçekleşmedi. Bilim insanları, bu olayın nedenlerini araştırırken, küresel iklim değişikliğinin okyanusları nasıl daha karmaşık ve öngörülemez hale getirdiğine dair endişeler artıyor. Peki, bu gelişme neden önemli? Bu, Panama’nın yerel ekonomisi için ne anlama geliyor? Türkiye’nin Akdeniz ve Ege gibi hassas denizleri için bu olay ne ifade ediyor?
Bu keşif, okyanusların ve atmosferin birbirine ne kadar hassas bir şekilde bağlı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Tek bir rüzgâr sistemindeki küçük bir sapma, binlerce kilometre uzaktaki bir deniz ekosistemini ve ona bağlı tüm yaşamı tehdit edebiliyor. Bilim insanları, Panama’da yaşanan bu olayın, küresel ısınmanın iklimin en temel ve yerleşik döngülerini bile bozabileceğine dair bir uyarı niteliği taşıdığını belirtiyor. Bu, sadece Panama’ya özgü bir sorun değil, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu bir sorunun somut bir örneğidir.

Okyanusun kalbi durdu: Soğuk su akıntısı neden gelmedi?
Max Planck Kimya Enstitüsü’nden paleoşinograf Dr. Ralf Schiebel liderliğindeki bilim insanları, Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri‘nde yayımladıkları makalede, Panama Körfezi’nde her yıl Ocak-Nisan ayları arasında gerçekleşen ve 40 yıldır aralıksız gözlemlenen soğuk su akıntısının bu yıl kaybolduğunu duyurdu. Bu soğuk su kütlesi, yüzey suyundan 10 santigrat dereceye kadar daha soğuktu ve okyanus tabanından yüzeye çıkan zengin besin maddeleriyle doluydu. Bu durum, yerel balıkçılık ve deniz canlıları için hayati bir besin kaynağı oluşturuyordu.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Bilim insanları, akıntının yokluğunu, kurak mevsimi başlatan güçlü alize rüzgarlarının beklenmedik bir şekilde zayıflamasına bağlıyor. Normalde, güçlü alize rüzgarları, sıcak yüzey sularını kıyıdan uzaklaştırarak, derinlerdeki soğuk ve besin açısından zengin suyun yüzeye çıkmasına olanak tanıyordu. Ancak bu yıl Panama, normaldeki alize rüzgarlarının sadece dörtte birini gördü ve bu da yıllık su döngüsünün bozulmasına neden oldu. Araştırmacılar, bu durumun küresel ısınmanın alize rüzgarlarını yönlendiren atmosferik basınç sistemlerini etkilemiş olabileceği teorisi üzerinde duruyor. Özellikle Bermuda-Azorlar Yüksek Basınç Sistemi ve İntertropikal Yakınsama Bölgesi gibi büyük atmosferik sistemlerdeki değişikliklerin, Panama Körfezi üzerindeki hava akışını zayıflatmış olabileceği belirtiliyor.
TAVSİYE EDİLEN
Ekolojik felaket: Deniz yaşamı ve balıkçılık tehdit altında

Soğuk su akışının ortadan kalkması, Panama’nın deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’nden deniz ekolojisti Andrew Sellers, bu durumun “besin ağı boyunca büyük yankılara” yol açabileceğini belirtiyor. Besin açısından zengin sular, Panama’nın Pasifik tarafındaki yoğun balıkçılık sektörü için kritik öneme sahip. Ayrıca, bölgeden geçen göçmen balinalar, yunuslar ve vatozlar gibi büyük deniz canlıları da besin bulmak için bu akıntılara bağımlı.
Mercan resifleri de bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor. Soğuk su, aşırı ısınma nedeniyle beyazlaşan ve ölen mercanlar için bir mola ve iyileşme fırsatı sağlıyordu. Florida Teknoloji Enstitüsü’nden Profesör Richard Aronson, mercanların sıcaklık değişimlerine uyum sağlayabildiğini, ancak iklimin çok hızlı değiştiğini ve mercanların bu hıza ayak uyduramadığını belirtiyor. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi‘ne (NOAA) göre, 2023 yılında başlayan ve devam eden küresel mercan beyazlaşma olayında dünya resif alanlarının yaklaşık %85’i etkilenmişti. Bu olay, okyanus sıcaklıklarının Sanayi Devrimi’nden bu yana 1 santigrat dereceden fazla artmasının doğrudan bir sonucu olarak görülüyor ve Panama’daki bu durum, mercanlar için yeni bir tehdit oluşturuyor.
Türkiye için bir uyarı: Akdeniz ve Ege’deki tehditler
Panama’da yaşanan bu olay, Türkiye’nin sıcaklık artışlarından en çok etkilenen denizleri olan Akdeniz ve Ege için de bir uyarı niteliği taşıyor. Bu denizlerde de su sıcaklıkları yükseliyor, bu da deniz ekosistemlerinin dengesini bozuyor. Akdeniz’de son yıllarda sıkça görülen balon balığı ve aslan balığı gibi istilacı türlerin artışı, deniz suyu sıcaklıklarındaki artışla doğrudan ilişkilendiriliyor. Ayrıca, Doğu Akdeniz’de mercan beyazlaşması olayları da gözlemleniyor. Panama’daki bu durum, Türkiye’nin deniz ekosistemlerini korumak için iklim değişikliğiyle mücadelede daha proaktif adımlar atması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
Yorum
Panama Körfezi’nde yıllık soğuk su patlamasının gerçekleşmemesi, iklim krizinin ne kadar karmaşık ve öngörülemez bir tehdit olduğunu gözler önüne seriyor. Bu olay, sadece bir sıcaklık anormalliği değil, aynı zamanda okyanus akıntıları, rüzgâr sistemleri ve biyolojik döngüler arasındaki hassas dengeyi bozan bir domino etkisinin başlangıcı olabilir. Tek bir doğal döngüdeki bu sapma, sadece o bölgenin balıkçılığını ve biyoçeşitliliğini değil, aynı zamanda küresel iklimi ve ekonomileri de etkileme potansiyeline sahiptir.
Bilim insanlarının bu konuda dile getirdiği korku, aynı şeyin diğer okyanus akıntıları için de yaşanmasıdır. Bu olay, artık iklim değişikliğiyle mücadeleyi erteleme lüksümüzün olmadığını gösteriyor. Zira doğanın kendisi, bizlere sinyaller göndermeye başladı. Bu sinyalleri ciddiye alıp, fosil yakıt emisyonlarını hızla azaltmak, hem kendi geleceğimiz hem de gezegenin biyolojik dengesi için hayati önem taşıyor.
Kaynak: New York Times
Fotoğraf: Javier Balseiro





