Ningaloo Resifi’nde büyük tehdit: Mercan beyazlaması giderek yayılıyor

Batı Avustralya’nın dünya mirası kabul edilen Ningaloo Resifi, giderek büyüyen mercan beyazlaması kriziyle karşı karşıya. Dalgıçlar ve çevreciler, 260 kilometre uzunluğundaki resifin birçok noktasında şiddetli beyazlama olaylarını belgeledi. Bilim insanları, önümüzdeki haftalarda büyük mercan alanlarının tamamen yok olabileceği uyarısında bulunuyor.

Turquoise Bay, Coral Bay, Tantabiddi ve Bundegi (Exmouth Körfezi) gibi önemli noktalarda yoğun beyazlama gözlemlendi. Beş aydır devam eden aşırı sıcak deniz dalgası, okyanus sıcaklıklarını ortalamanın 1,5 santigrat derece üzerine çıkardı ve mercanların hayatta kalmasını zorlaştırdı.

“Ningaloo için kırmızı alarm”

Avustralya Deniz Koruma Derneği’nin Batı Avustralya Direktörü Paul Gamblin, mercan beyazlamasının “Ningaloo için kırmızı alarm” olduğunu belirterek hükümetin derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

❝Ningaloo’daki bu durum normal değil. Hükümetin acil eyleme geçmesini bekliyoruz. Önümüzdeki haftalarda geniş mercan alanları tamamen yok olabilir❞ dedi.

Gamblin ayrıca, Scott Resifi ve Rowley Sığlıkları gibi Batı Avustralya’nın diğer mercan alanlarının da acilen değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Ekosistemler, turizm ve balıkçılık için büyük tehdit

Mercan beyazlamasının yalnızca ekosistem için değil, bölgedeki ekonomik faaliyetler için de büyük bir tehdit olduğu belirtiliyor. Exmouth’daki yerel halk, turizm ve balıkçılığa bağımlı kıyı topluluklarının sağlıklı deniz ekosistemine ihtiyaç duyduğunu ve iklim değişikliğinin varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyor.

Kameraman Andre Rerekura, Ningaloo’daki beyazlamayı belgeleyenler arasında yer aldı ve yaşanan durumu “gerçekten yıkıcı” olarak tanımladı:

❝Canlı ve sağlıklı bir resifin nasıl görünmesi gerektiğini biliyorum. Ancak dalış yapıp göz alabildiğine uzanan beyaz mercanlarla karşılaşmak yürek parçalayıcı. Bu ekosistemlerin ne kadar kırılgan olduğunun çarpıcı bir hatırlatıcısı❞ dedi.

İklim değişikliği ve aşırı sıcaklıklar

Batı Avustralya Koruma Konseyi Kampanya Direktörü Mia Pepper, bu durumu “tamamen önlenebilir bir trajedi” olarak nitelendirdi.

“Ningaloo’daki bu beyazlama, Kimberley bölgesinde haftalar önce yaşanan benzer bir olayın hemen ardından gerçekleşti. Deniz sıcak hava dalgaları, iklim değişikliğinin doğrudan bir sonucu” dedi.

Ocak ayında Batı Avustralya’nın Pilbara kıyılarında yaklaşık 30.000 balık öldü. Yetkililer, bunun “uzun süreli termal strese” bağlı olduğunu açıkladı.

Yapılan araştırmalar, bu tür deniz sıcak hava dalgalarının iklim değişikliği nedeniyle meydana gelme olasılığının 100 kat arttığını gösteriyor. Bu olayların %90’ının insan kaynaklı küresel ısınmayla bağlantılı olduğu ve fosil yakıt emisyonları arttıkça daha sık, daha yoğun ve daha uzun süreli hale geleceği belirtiliyor.

Pepper, aynı sıcak hava dalgasının Batı Avustralya’nın Pilbara kıyısını vuran iki yoğun tropikal siklona da katkıda bulunduğunu söyledi. “Batı Avustralya’nın karbon emisyonları artmaya devam ediyor. Buna rağmen hükümet, fosil yakıt üretimini onaylamayı ve genişletmeyi sürdürüyor” dedi.

“Fosil yakıtlardan çıkış kaçınılmaz”

Pepper, Batı Avustralya’nın iklim politikalarının hızla değişmesi gerektiğini belirterek, bir sonraki eyalet hükümetinin fosil yakıtları aşamalı olarak terk etmesi ve iklim kirliliğini sınırlayacak yasalar çıkarması gerektiğini vurguladı.

“Aksi takdirde, Batı Avustralyalıların ve gelecek nesillerin yaşamları ve geçim kaynakları büyük risk altında olacak” dedi.

Ningaloo’nun geleceği Tehlikede

Ningaloo Resifi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve dünyanın en büyük kıyıya yakın mercan resiflerinden biri olarak kabul edilen kritik bir ekosistem. Ancak küresel ısınma nedeniyle mercan beyazlamasının daha sık hale gelmesi, bu ekosistemin varlığını tehdit ediyor.

Bilim insanları, bu tür mercan beyazlamalarının arka arkaya yaşanması durumunda resiflerin onarılmaz şekilde zarar görebileceğini ve önümüzdeki 10 yıl içinde geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşılabileceğini belirtiyor.

Hükümetlerin acil eylem planları hazırlaması, karbon emisyonlarını azaltması ve mercan ekosistemlerini korumaya yönelik daha sıkı önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×