Azerbaycanlı yetkililer, dünyanın en büyük tuz gölü olan Hazar Denizi’ndeki su seviyesinin endişe verici bir hızla düştüğünü açıkladı. Bu hızlı kuruma, bölge ekonomisinin can damarı olan limanları ve petrol sevkiyatlarını doğrudan etkilerken, nesli tükenme tehlikesi altındaki mersin balığı ve fok gibi canlı popülasyonları için de felaket boyutunda bir tehdit oluşturuyor.

Endişe verici su seviyesi düşüşleri
Azerbaycan Ekoloji Bakan Yardımcısı Rauf Hacıyev, Reuters’a yaptığı açıklamada Hazar Denizi’nin son 30 yılda 2,5 metre, son 10 yılda 1,5 metre ve son beş yılda 0,93 metre seviyesinde gerilediğini belirtti. Mevcut düşüş hızı ise yıllık 20-30 santimetre olarak tahmin ediliyor. Hacıyev, bu durumun kıyı şeridini değiştirerek hem ekonomik faaliyetleri hem de sürdürülebilir kalkınmayı tehdit ettiğini vurguladı.
Azerbaycan ve Rusya, kötüleşen ilişkilerine rağmen bu sorunu ele almak için ortak bir çalışma grubu kurdu. Rusya bu düşüşü esas olarak iklim değişikliğine bağlarken, Azerbaycan ise Hazar’a su sağlayan Volga Nehri üzerinde barajlar inşa eden Rusya’yı da suçluyor.
Limanlar ve petrol sevkiyatları tehlikede

Su seviyesindeki düşüş, Hazar kıyısında yaşayan yaklaşık 15 milyon insanın hayatını ve limanların işleyişini olumsuz etkiliyor. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki limanda, gemilerin yanaşması ve manevra yapması zorlaşırken, bu durum kargo kapasitesini azaltıp lojistik maliyetlerini artırıyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Bakü Uluslararası Deniz Limanı Müdürü Eldar Salahov, Hazar Denizi’ndeki en büyük petrol terminali olan Dubendi’den petrol taşımacılığının 2025’in ilk yarısında düşüş gösterdiğini açıkladı. Bu durumla mücadele etmek için yoğun tarama çalışmaları yapılıyor. Hatta Nisan ayında yeni bir tarama gemisinin inşası tamamlandı ve limanın dibini 18 metreye kadar derinleştirebilecek kapasiteye sahip.
Mersin balığı ve foklar için hayati tehdit

Su seviyesinin çekilmesi, özellikle mersin balığı gibi değerli türlerin yaşam alanları olan sulak alanları, lagünleri ve sazlıkları yok ediyor. Mersin balıkları, yaz ve sonbahar yaşam alanlarının %45’ini kaybederken, nehirlerdeki geleneksel yumurtlama alanlarından da mahrum kalıyor.

Hazar fokları da aynı kaderi paylaşıyor. Üreme için kullandıkları kuzeydeki mevsimlik buzulların kaybolmasıyla tehdit altında olan foklar, Hacıyev’in belirttiğine göre deniz seviyesindeki 5 metrelik bir düşüşle üreme alanlarının %81’ini, 10 metrelik bir düşüşle ise neredeyse tamamını kaybedecek. Bu durum, Hazar Denizi’nin eşsiz ekosisteminin geri dönülemez bir şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Fotoğraf: MaYfar





