Plastik üretimi ve tüketimi, çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla dünyayı tehdit eden bir kriz haline geldi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre, dünya çapında her dakika 1 milyon plastik şişe satın alınırken, her yıl 5 trilyon plastik poşet kullanılıyor. Bu eğilim devam ederse, küresel plastik üretiminin 2050 yılına kadar yıllık 1,1 milyar tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Plastik üretimi, büyük ölçüde fosil yakıtlara dayalı olduğu için sera gazı emisyonlarının önemli bir kaynağı. UNEP’in öngörülerine göre, plastik üretiminden kaynaklanan emisyonların 2040 yılında küresel karbon bütçesinin yüzde 19’una ulaşması bekleniyor. Aynı yıl, toplam emisyonların yüzde 5’inin plastik kaynaklı olacağı tahmin ediliyor. Plastik atıkların büyük bir kısmı çöplüklere gidiyor veya yakılarak bertaraf ediliyor ve bu süreçler hem çevreye hem de insan sağlığına büyük zarar veriyor.
Plastik atıkların dönüştürülemeyen gerçeği
Bugüne kadar üretilen yaklaşık 7 milyar ton plastik atığın yalnızca yüzde 10’u geri dönüştürüldü. Plastik atıkların büyük kısmı çevreye yayılarak ya da yakılarak bertaraf ediliyor. Sigara izmaritleri, plastik şişeler, poşetler ve pipetler gibi tek kullanımlık ürünler, en yaygın plastik atıklar arasında yer alıyor. Tek kullanımlık plastiklerin yüzde 98’i fosil yakıt bazlı materyallerden üretiliyor ve bu ürünlerin büyük kısmı geri dönüşüm sürecine girmeden atık haline geliyor.
Okyanuslardaki plastik kirliliği
Araştırmalara göre, dünya okyanuslarında 75 milyon ila 199 milyon ton arasında plastik bulunuyor. Eğer plastik atık üretimi ve bertarafı aynı şekilde devam ederse, 2040 yılına kadar su ekosistemlerine karışan plastik miktarının yılda 23 milyon ila 37 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu durum, deniz canlılarının yaşamını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel gıda zincirine ciddi zararlar veriyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-

-

-
Çevre KirliliğiDanimarka’dan sera gazı emisyonlarını yüzde 85 azaltma hedefi -

Türkiye’nin Sıfır Atık Mücadelesi
Türkiye, plastik atık sorunuyla mücadele kapsamında başlattığı Sıfır Atık Projesi ile önemli adımlar atıyor. Geri dönüşüm oranını yüzde 11’den yüzde 35’e çıkaran bu proje, hem çevresel hem de ekonomik katkılar sağlıyor. Sıfır Atık Projesi, plastik kirliliğini azaltmak ve döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmak amacıyla kapsamlı bir yaklaşım sunuyor.
Çözüm: Döngüsel ekonomi ve bilinçli tüketim
Plastik kullanımının çevresel etkilerini azaltmak için geri dönüşüm oranlarının artırılması, yenilikçi teknolojilerin kullanılması ve bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor. Döngüsel ekonomi modelleri, atıkların kaynağında azaltılmasını ve daha sürdürülebilir üretim süreçlerini teşvik ederek bu krizle mücadelede kritik bir rol oynuyor.
Plastik kirliliği, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir sorun olarak da büyüyor. Ancak, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin aldığı önlemlerle bu sorunun etkilerinin azaltılması mümkün. Gelecek nesiller için daha temiz bir dünya bırakmak adına bireysel ve kolektif çabaların artırılması şart.









